Mesajı Okuyun
Old 20-12-2013, 20:12   #3
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Sayın Mehmet bey,
Sizinde bildiğiniz gibi ıslah tarafların yapmış oldukları yargılamaya ilişkin usul işlemlerini değiştirebilmeleri,düzeltebilmeleridir.Tarafların dava da yapmış oldukları usul işlemleri de kısaca söylemek gerekirse,dava dilekçesi,cevap dilekçesi,delil dilekçesi,tanık veya bilirkişi raporlarına itiraz dilekçesi,davanın esasına ilişkin beyanları içeren dilekçeler gibi yargılamaya yönelik işlemlerdir. Taraflardan birinin yapmış olduğu bir usulü işlemi düzeltebilmesi,değiştirebilmesi için öncelikle o usul işlemini süresinde ve usulüne göre yapmış olmalıdır ki sonradan ıslah yoluna gidebilsin ve hmk. nın verdiği ıslah hakkını kullanabilsin.Şayet bir taraf ıslah etmek istediği usul işlemini daha önce yapmamış ise zaten teknik olarak ortada ne düzeltilebilecek ne de değiştirilebilecek bir,taraf usul işlemi olmadığından bu taraf asla ıslah hakkını kullanamaz.Çünkü ıslah hakkı doğmamıştır.
Aksini düşünecek olursak hiçbir davalı davaya cevap vermez ve tahkikat aşaması bitip tam hüküm verilecekken ıslah adı altında cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunarak hem yargılamanın gereksiz yere yıllarca uzamasını sağlar,hem de dâvâcının gereksiz yere bir sürü masraf yapmasına yol açar ve davayı lehine sonuçlandırır ki bu durumu savunmak mümkün değildir.Saygılarımla..Av.Şükrü Söğüt