Kolay gelsin.
Davacı vekili olarak, kardeş olan 4 adet davalıya karşı ortaklığın gidierilmesi davası açtım. Açtığım dava dosyasına karşı kardeşlerden biri tarafından cevap verildi ve kendisinin Asliye Hukuk mahkemesinde kat karşılığı satış sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil talepli dava açtığını söyledi. O günden bu yana bu davayı bekletici mesele yaparak geldik.
Bu arada benim müvekkilime karşı da aynı gerekçeye dayanılarak tapu iptal tescil davası aynı davacı tarafından açıldı ve dava ilk dosya ile birleşti. Birleşen dosyada 2 davalı davayı kabul etmişti. Bir davalı ve benim davalı konumum devam etti.
Tapu tescil dosyanın son duruşmasında diğer davalı da davayı kabul etti ve imzaladı. Ancak kimlik tespiti yapılmamıştı. Bu celseden sonra bu davanın davacısı " herkes davayı kabul etti, sizinle de anlaşalım davayı sonlandıralım " dedi ve neticede müvekkilin de kabulü ile anlaşma sağlandı. Ben müvekkilimden ibra aldım ve müvekkilim ile vekalet ilişkisini bu dava açısından sonlandırdım. Sulh olduğumuza ilişkin dilekçeyi tescil talepli dosyaya sunduk. Tapudaki müvekkil hissesini de tescil davası davacısı lehine tapuda tescil ettik.
Son iki günlük gelişme:
1- Tescil dosyanın son celsesinde davayı imzası ile kabul eden davalı celseden sonra vefat etmiş. Dün de mahkeme vefat ettiğini bilmediğinden bu davalıya kabulde kimlik tespiti yapılmamış diye tekrar celseye davet etmiş.
2- Vefat eden davalının mirasçıları ve diğer 2 kardeş önceki görüşlerinden dönmüşler. Benimle iletişime geçip davayı kendi adlarına benim devam ettirmemi talep ediyorlar.
Soru 1: Ortaklığın giderilmesi dosyasına davacı vekili olarak başlamama rağmen, gelinen aşamada davalılardan bir kısmı için aynı dosyadan takip etmeme usul ve yasal bir engel var mıdır?
Soru 2: Tescil dosyasında son celse davayı kabul eden ve kendisine kimlik tespiti yapılmadığı için davetiye gönderilen davalı mirasçıları vekili olarak davaya ( kabul beyanına rağmen ) katılmamda usul ve yasal bir engel var mıdır?
Teşekkürler.