15-12-2013, 20:11
|
#2
|
|
Belirli süreli bir iş akdi TBK 430/1'e göre belirli sürenin sonunda kendiliğinden sona erer.
Ancak taraflar belirli süreli iş akdinin sona ermesini, sürenin bitiminden önce bir bildirimde bulunulması koşuluna bağlı tutabilirler. Nitekim TBK 430/4'e göre sözleşmenin fesih bildirimiyle sona ereceği kararlaştırılmış ve iki taraf da fesih bildiriminde bulunmamışsa, sözleşme belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür.
Ancak burada kullanılan ''fesih bildirimi ''terimi teknik anlamda bir feshi ihbar niteliği taşımaz. Teknik anlamda süreli feshin sonuçlarını yaratmayan bu bildirim, sadece belirli sürenin sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğini, yenilenmeyeceğini karşı tarafa 'haber verme' veya bir 'yenilememe bildirimi' anlamını taşır.
Çünkü belirli süreli iş akitlerinde taraflar lehine feshi ihbar yani süreli fesih hakkı doğmaz. Ayrıca salt böyle bir kaydın belirli süreli iş akdine konmuş olması bu sözleşmeyi belirsiz süreli hale getirmez. Bu konuda tarafların sözleşmeyi kurarken karşılıklı iradesi bir belirli süreli iş akdinin yapılması yönündedir.
İhbar tazminatı ancak belirsiz süreli iş akitlerinde söz konusudur, bu yüzden olayda ihbar tazminatı hakkı doğmaz.
TBK 434'de düzenlenen fesih hakkının kötüye kullanılmasından doğan kötü niyet tazminatı da aynı şekilde süreli fesih hakkının bulunduğu belirsiz süreli iş akitlerinde söz konusudur.
Sadece haklı sebebe dayanmayan derhal fesih nedeniyle 438/1'e göre belirli sürelere uyulsaydı kazanılabilecek miktarı ve 438/3'de düzenlenen haksız fesih tazminatını isteyebilirsiniz.
|