Öncelikle, söz konusu dosya Yargıtaydan usulen bozulup yargılaması devam eden yani yerel mahkemece daha önce verilmiş bir cezai karar ve gerekçe dosyada mevcut ancak suçun şahsileştirilmesi ve cezanın belirlenebilmesi açısından sanıkla ilgili olan gerekçenin özel bölümünde adli emanete alınmasına karar verilen senet delillerinden bahsedilmediği gibi başkaca delillerden de bahsedilmemiş telefon görüşme tutanakları yetmiş karara.Gerekçenin eksikliği ayrı bir konu olmakla buradaki soru ; Savcılık Makamınca yapılan iş bu yanlışlılığı nasıl yorumlamak gerektiği. Basit bir hata mı ? Görevi ihmal mi ? Yada bu yanlışlığa rağmen iddianamenin kabulü kararı hala geçerliliğini yada doğruluğunu devam ettirebilir mi? Karara etkisi olup olmadığını bir yana bırakırsak bu yanlışlık nasıl düzeltilebilir?