Mesajı Okuyun
Old 13-12-2013, 16:30   #8
Mtaslak

 
Varsayılan

İşte bir örnek karar:

T.C. SAMSUN 3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Dosya-Karar No: ..
T .C.
SAMSUN
3. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2013/
KARAR NO : 2013/
[C.SAVCILIĞI ESAS NO] : 2013/
GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
HAKİM : D
KATİP : M
DAVACI : K.H.
MÜDAHİL : ÇALIK YEDAŞ , Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş., Mimar Sinan Mah. Atatürk Bulvarı No:190 Atakum/ SAMSUN .
[VEKİLİ] : Av. MELİKE ÖZMAN , Samsun Barosu Avukatlarından
SANIK : Ş Ş
SUÇ : Mühür Bozma
SUÇ TARİHİ : 30/01/2013
SUÇ YERİ : Çerkezbey Sok. No.1 Atakum/Samsun
KARAR TARİHİ : 04/12/2013
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan açık duruşma sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Samsun C.Başsavcılığının iddianamesi ile sanık hakkında Mühür Bozma suçundan dolayı cezalandırılması istemi ile mahkememizde kamu davası açılmıştır.
Müşteki vekili 12/06/2013 tarihli katılma talepli dilekçesinde özetle ; " Sanıktan şikayetçiyiz, davaya katılmamıza karar verilsin " demiştir. S uçtan zarar görme ihtimaline binaen müştekinin davaya müdahil, müşteki vekilinin ise; müdahil vekili olarak kabulüne karar verilmiştir.
Dosyada mevcut suç tutanağının incelenmesinde özetle ; borcun ödenmemesi nedeni ile elektriğin kesildiği ve mühürlendiği, buna rağmen sanık tarafından mühür bozularak elektrik kullanmaya devam edildiği, bundan dolayı tutanak tutulduğu görülmüştür.
Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 30/10/2013 tarih 2012/11480 Esas, 2013/15670 Karar sayılı ilamında özetle "... Anayasa’nın 38. maddesine göre “kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.” Aynı hususlar, 5237 sayılı TCK'nun “Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi” başlıklı 2. maddesinde de vurgulanmış ve “İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.” hükmüne yer verilmiştir. 5 237 sayılı TCK'nun "Kamu güvenine karşı suçlar" bölümünde, 203. maddede düzenlenen "mühür bozma" suçunun konusu, kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin olduğu gibi korunması veya üzerinde değişiklik yapılmaması için konulan mühürdür. Suçla korunan değer, kamu idaresinin, dolayısıyla devletin otoritesidir. Kanunla verilmiş yetkiye dayalı olarak ve usulüne uygun bir şekilde yetkili makam tarafından konulan mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi ile mühür bozma suçu oluşur. Devlet daha önce, elektrik dağıtım ve satışını Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile bunlara bağlı müessese ve ortaklıklar eliyle gerçekleştirirken, bu hizmet özelleştirme uygulamaları kapsamında, dağıtım ve perakende satış lisansı sahibi özel hukuk tüzel kişileri olan şirketlere devredilmiştir. Elektrik ve Doğalgaz'ın dağıtım ve satışının Kamu İktisadi Teşebbüsleri tarafından gerçekleştirildiği dönemde ve özelleştirme programının yürütüldüğü sürece, usulsüz veya kaçak kullanımların tespiti üzerine usulünce yapılan mühürleme işlemine aykırı davranışların TCK'nun 203. maddesi kapsamındaki suçu oluşturduğu tartışmasız ise de Elektrik ve Doğalgaz'ın dağıtım ve satışının, özelleştirme uygulamaları sonucu lisans sahibi özel şirketlere devredilmesinden sonra özel şirket yetkililerince yapılan mühürleme işlemi ve buna aykırı davranışların ceza hukuku açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. 24/11/1994 tarih ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 37. maddesinin 27.4.1995 tarih ve 4105 sayılı Yasayla değişik (a) bendine göre “Bu Kanun hükümleri gereğince özelleştirme programına alınan kuruluşlar özel hukuk hükümlerine tabi olup, bunlar hakkında varsa kendi kuruluş kanunları ile diğer kanunlarda yer alan bu Kanuna aykırı hükümler ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanmaz.”. 5237 sayılı TCK’nun “Tanımlar” başlıklı 6. maddesinin gerekçesinde “kamusal faaliyet, Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesidir. …Buna karşılık, kamusal bir faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda, bu kişilerin kamu görevlisi sayılmayacağı” belirtilmiştir. Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunması zorunludur. Ne yukarıda anılan 4046 sayılı Kanun’da, ne 20.2.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 14.3.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, ne de başka bir özel Yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. 4628 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan 25.09.2002 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/3. maddesinde “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektriğini keserek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağı” belirtilmişse de bu düzenleme, yukarıda yer verilen Anayasa’nın 38 ve TCK’nun 2. maddeleri hükmü karşısında özel bir şirketin tatbik ettiği mührün bozulması eylemini suça dönüştürmez. Bu açıklamalar ışığında,özelleştirme uygulamaları neticesi elektirik dağıtım ve satışının katılan Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş’ne hangi tarihte devredildiğinin araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden,eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, ” belirtilmiştir. Mühür bozma suçunun fiil öğesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için, mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunması zorunludur. Ne yukarıda anılan 4046 sayılı Kanun’da, ne 20.2.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 14.3.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, ne de başka bir özel Yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. 4628 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan 25.09.2002 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/3. maddesinde “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektriğini keserek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağı” belirtilmişse de bu düzenleme, yukarıda yer verilen Anayasa’nın 38 ve TCK’nun 2. maddeleri hükmü karşısında özel bir şirketin tatbik ettiği mührün bozulması eylemini suça dönüştürmez..... " denilerek, mühür bozma suçundan dolayı TCK'nun 203/1 maddesi gereğince verilen mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkememizce celse arasında Çalık Yedaş İl Müdürlüğüne yazı yazılarak özelleştirme uygulamaları neticesinde elektrik dağıtım ve satışının katılan Çalık Yedaş Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.'ye hangi tarihte devir edildiği sorulmuş ve bunun ile ilgili belgelerin gönderilmesi istenmiştir.
Yedaş Yeşılırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin dosyaya eklenen 03/12/2013 tarihli yazı cevabında özetle; "...Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 08/06/2010 tarih ve 27605sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 07/06/2010 tarih ve 2010/05 sayılı kararına istinaden T.C. Başkanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığın'dan Yeşilırmak Dağıtım A.Ş.'nin 29/12/2010 tarihinde devir alındığı" hususlarının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda ; Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2012/11480 Esas, 2013/15670 Karar sayılı ilamı, Yedaş Yeşılırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 03/12/2013 tarihli yazı cevabı ve tüm dosya muhtevasının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; Her ne kadar sanık hakkında Mühür Bozma suçundan dolayı TCK 203/1 maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de; mühür bozma suçunun fiil ögesi bağlamında hukuka aykırılık unsurunun oluşması için mühürleme yetkisinin kanuni dayanağının bulunması zorunlu olup, n e 4046 sayılı Kanun’da, ne 20.2.2001 tarih ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile 14.3.2013 tarih ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda, ne de başka bir özel Yasada özelleştirme sonrasında özel şirketlere mühürleme yetkisi verildiğine ve buna aykırı davrananlar hakkında TCK’nun 203. maddesi hükümlerinin uygulanacağına ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. 4628 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan 25.09.2002 tarihli “Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13/3. maddesinde “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin, kaçak elektrik enerjisi tükettiği tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektriğini keserek Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacağı” belirtilmişse de bu düzenleme, Anayasa’nın 38. ve TCK’nun 2. maddeleri hükmü karşısında özel bir şirketin tatbik ettiği mührün bozulması eylemini suça dönüştürmeyeceğinden ve Anayasanın 38. Maddesine göre hiç kimse işlendiği zaman yürürlükte bulunan yasanın suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamayacağından , Yedaş Yeşılırmak Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 03/12/2013 tarihli yazı cevabında devir işleminin 29/12/2010 tarihinde yapıldığının bildirilmiş olması hususu da nazara alınarak, sanığın üzerine atılı suçun gerekli yasal unsurlarının olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde beraatine karar vermek gerekmiştir.
H Ü KÜ M/ Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere ;
Her ne kadar sanık ŞÜKRÜ ŞİMŞEK hakkında mühür bozmak suçundan dolayı 5237 Sayılı Türk Ceza Yasasının 203/1 maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 30/10/2013 tarih 2012/11480 Esas, 2013/15670 Karar sayılı ilamı ile Yedaş Yeşilırmak A.Ş.'nin 03/12/2013 tarihli yazı cevabı nazara alındığında, sanığın müsnet suçtan cezalandırılabilmesi için suçun gerekli yasal unsurlarının olayda gerçekleşmediği anlaşıldığından sanık ŞÜKRÜ ŞİMŞEK 'ı n müsnet suçtan BERAATİNE ,
Yapılan giderlerin KAMU ÜZERİNE BIRAKILMASINA,
Dair, sanığın yokluğunda, müdahil vekilinin yüzünde, kararın müdahil vekiline tefhiminden itibaren 7 gün içinde, mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka bir mahkemeye dilekçe verilmesi yada tutanak düzenlenmesi kaydıyla zabıt katibine müracaat edilmesi, ceza evinde bulunulması halinde mahkememize gönderilmek üzere Ceza evi idaresine dilekçe verilmesi yada tutanak tutulmak kaydıyla memura beyanda bulunulması suretiyle Yargıtayda temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/12/2013


Bu döküman elektronik imzalıdır !