Mesajı Okuyun
Old 18-11-2013, 22:03   #2
av.arpay

 
Varsayılan

TTK.nun 704. maddesi hükmünde "Çek herhangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa - ister hamiline yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702. maddeye göre isbat etsin çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükellef" olduğu öngörülmüştür.

Ancak, yukarıda belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekip, çeki elinde bulunduran davalı yeni hamil, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü değildir. Aksi halin kabulü kıymetli evrakın "mücerretlik" ilkesini ortadan kaldırır.

Somut olayda, davacı dava konusu çekin yetkili hamili olduğunu ve davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu yazılı delille kanıtlayamamış ve bu hususta tanık dinletme yoluna gitmiştir. Her ne kadar maddi vakıanın (kayıp olgusunun) tanıkla kanıtlanması mümkün ise de hukuki ilişkinin özü yönünden tanık dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Kaldı ki, böyle bir olayda keşidecinin tanık sıfatıyla dinlenmesi mümkün değildir.