|
T.C.
YARGITAY
Onbeşinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2012/993
Karar No : 2012/6246
Tarih : 08.10.2012
• ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK İSTEMİ
• BİR ALACAĞA DAVA TARİHİNDEN ÖNCE FAİZ UYGULANABİLMESİ İÇİN DAVALININ DAVADAN ÖNCE ALACAĞIN MİKTARINI GÖSTERİR İHTARNAME İLE TEMERRÜDE DÜŞÜRÜLMESİ GEREĞİ
• HÜKMÜN BOZULMASI
İÇTİHAT METNİ
ÖZET :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, bir alacağa dava tarihinden önce faiz uygulanabilmesi için davalının davadan önce alacağın miktarını gösterir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda davadan önce temerrüdün gerçekleştiği konusunda delil sunulmamış olduğundan hüküm altına alınan alacağa … tarihinden itibaren faiz uygulanması da doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
DAVA :
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı tarafından açılan davada davalı tarafından davacıya ait araca takılan LPG tankı ve kitinin arızalı olması nedeniyle ABS fren sisteminin bozulduğu belirtilerek uğranılan zararlar karşılığı şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsili istenilmiş mahkemece davalıya imalat bedeli olarak ödenen 1.600,00 TL, WDS sistemine bağlama bedeli 15,93 TL ve ABS sisteminin tümüyle değişim bedeli 6.850,00 TL toplam 8.555,93 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafından davadan önce Üsküdar 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/110 D.iş sayılı dosyada yaptırılan tespitte alınan bilirkişi raporunda ABS sistemindeki arızanın davalı tarafından takılan LPG kitinin yaydığı elektromanyetik dalgalardan kaynaklandığı açıklanmış, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda ise ABS sistemindeki arızanın LPG kitinin montaj hatasından kaynaklandığı açıklanmıştır. Tespit raporunda hasara uğrayan ABS sisteminin tümüyle değişimi ya da onarımının mümkün olup olmadığı açıklanmamış, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise ABS sisteminin sökülmeden veya değiştirilmeden hasarın boyutunun belirlenemeyeceği, gerçek hasar onarım bedelinin dosyada mevcut delillerle belirlenmesinin mümkün olmadığı açıklanmıştır. Yine mahkemece yazılan yazı üzerine Ford yetkili servisinden gönderilen 16.09.2010 tarihli yazıda da araç üzerinde muayene yapılmaksızın sağlıklı değerlendirme yapılamayacağı belirtilerek ABS sisteminin komple değişim bedeli işçilik dahil 6.940,00 TL olarak açıklanmıştır.
Davada eserin ayıplı imal edilmesi nedeniyle uğranılan zarar kapsamında ödenen bedelin iadesine karar verilebilmesi için eserin tümüyle kabule icbar edilemeyecek derece ayıplı imal edilmiş olması gerekmektedir. Somut olayda tespit raporunda ABS sistemindeki arızaların davalının taktığı LPG kitinin yaydığı eletromanyetik dalgalardan kaynaklandığı belirtilmiş, mahkemece alınan raporda ise montajın hatalı olduğu açıklanmış olup bu haliyle her iki rapor arasında çelişki olduğu açıktır. Bu durumda öncelikle davalı tarafından takılan kitin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığının saptanması gerekir. Yapılması gereken iş her iki rapordaki çelişkileri de giderecek şekilde konusunda uzman yeni bilirkişilerden alınacak rapor ile LPG kitinin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığını saptamak eğer tümüyle reddi gerekiyorsa LPG kitinin iadesi koşuluyla bedelin iadesine karar vermek ayrıca ABS sisteminin tamamen değişimi gerekip gerekmediği konusunda da değerlendirme yapılarak sonucuna göre ABS sisteminin tamamen değişim ya da onarım bedeline hükmetmek, LPG kitinin onarımı mümkün ise ABS sistemindeki arıza ile ilgili değerlendirme sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Diğer taraftan bir alacağa dava tarihinden önce faiz uygulanabilmesi için davalının davadan önce alacağın miktarını gösterir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda davadan önce temerrüdün gerçekleştiği konusunda delil sunulmamış olduğundan hüküm altına alınan alacağa 14.08.2008 tarihinden itibaren faiz uygulanması da doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
________________________________________
|