Mesajı Okuyun
Old 05-11-2013, 21:52   #4
av.arpay

 
Varsayılan

Hmk 318-322 basit yargılama ilkelerini düzenlemiş.
Hmk 318 gerekçesi şöyle;
Delillerin verilmesi ve ilgili yerlerden getirtilmesi, yargılamada önemli bir aşamayı oluşturmakta, yargılamanın sağlıklı yürütülmesi ve uzayıp uzamaması bakımından önem taşımaktadır. Bu sebeple, yazılı yargılama usulünde de yer alan delillerin gösterilmesi ve verilmesi ile ilgili hükümlere PARALEL şekilde, tarafların tüm delillerini dilekçelerinde açıkça göstermeleri ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirtmeleri aranmıştır. AYRICAtaraflara, ellerindeki delilleri dilekçelerine ekleme ve başka yerden getirtilecek belge ve dosyalara ilişkin bilgileri de dilekçelerinde belirtme ZORUNLULUĞU getirilmiştir. Bu hüküm de basit yargılama usulünün amacına uygun olarak kısa sürede tüm delillerin toplanarak incelenmesi için kabul edilmiştir.
Hmk 318 de gerekçeden de anlaşılacağı üzere, yazılı yargılamadan daha sıkı şartlar var gibi gözükse de yüce yargıtay imdadımıza yetişiyor ve şöyle diyor:
T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/16743

K. 2012/22172

T. 5.12.2012

• İDARİ PARA CEZASI VE PRİM BORCUNUN İPTALİ ( Kurumca Tahakkuk Ettirilen - Davacının İddiasının Dayanağı Olan Vakıaları Dava Dilekçesinde Açıkladığı Halde Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesinin Usul ve Yasaya Aykırı Olduğu )

• VAKIALARIN DAVA DİLEKÇESİNDE YER ALMASI ( Vakıaların Dava Dilekçesinde Tutarlı ve Anlaşılabilir Şekilde Özet Halinde Yer Almasının Yeterli ve Gerekli Olduğu - Bu Eksikliğin Tamamlanması Mümkün Olduğundan Davacıya Bir Haftalık Kesin Süre Verilmesi Gerektiği )

• DAVA DİLEKÇESİNDEKİ EKSİKLİKLER ( Maddi Vakıaların Özetlerinin Tamamlanması Mümkün Olduğundan Davacıya Bir Haftalık Kesin Süre Verilmesi Gerektiği - İdari Para Cezası ve Prim Borcunun İptali )

• DELİLLERİN SONRADAN İLERİ SÜRÜLMESİ ( Yargılamayı Geciktirme Amacı Taşımıyorsa veya Süresinde İleri Sürülmemesi İlgili Tarafın Kusurundan Kaynaklanmıyorsa Mahkeme Delilin Sonradan Gösterilmesine İzin Verebileceği - İdari Para Cezası ve Prim Borcunun İptali )

• DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI ( İdari Para Cezası ve Prim Borcunun İptali - Dava Dilekçesindeki Maddi Vakıların Eksikliğinin Tamamlanması Mümkün Olduğundan Davacıya Bir Haftalık Kesin Süre Verilmesi Bu Süre İçinde Eksikliğin Tamamlanmaması Halinde Açılmamış Sayılması Gerektiği )

6100/m.119,318,145

ÖZET : Dava, Kurumca tahakkuk ettirilen idari para cezası ve prim borcunun iptali istemine ilişkindir. Taraflar, dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorunda iseler de, bu eksikliğin tamamlanması mümkün olduğundan davacıya bir haftalık kesin süre verilmeli, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılmalıdır. Somut olayda, davacının iddiasının dayanağı olan vakıaları dava dilekçesinde açıkladığı halde yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kural olarak taraflar, kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler, ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülmemesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. Somut olayda bu hak tanınmadan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Davacı, sigortasız işçi çalıştırdığı gerekçesiyle prim ve işsizlik primi işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:

KARAR : Dava, Kurumca tahakkuk ettirilen idari para cezası ve prim borcunun iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece, dava dilekçesinin HMK'nın 119. maddesinin 1. fıkrasının ( e ) ve ( f ) bentlerinde yer alan hususları içermediği ve Yasa'nın 318.maddesine göre delillerin ikame edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın "Dava Dilekçesinin İçeriği" başlıklı 119. maddesine göre dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

a ) Mahkemenin adı.

b ) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri.

c ) Davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.

ç ) Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.

ç ) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.

d ) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.

e ) İddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.

f ) Dayanılan hukuki sebepler.

ğ ) Açık bir şekilde talep sonucu.

g ) Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.

Birinci fıkranın ( a ), ( d ), ( e ), ( f ) ve ( g ) bentleri dışında kalan hususların eksik olması halinde, hakim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır.

HMK'nın 318. maddesine göre taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunulabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.

HMK'nın 119/2 maddesinde birinci fıkranın ( a ), ( d ), ( e ), ( f ) ve ( g ) bentlerinde yer alan hususların eksik olması halinde ne şekilde karar verileceğine dair bir düzenleme bulunmadığından bu hallerde mahkemenin ne şekilde karar vermesi gerektiği sorusunun yanıtı Yasa'nın diğer hükümleri de gözönünde tutularak belirlenmelidir.

HMK'nın 119/e bendine göre "Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri" dava dilekçesinde bulunmalıdır. Somut olayda davacı, iddiasının dayanağı olan vakıaları dava dilekçesinde açıklamıştır. Vakıalar davanın gerçek sebebi ve temeli olup HMK'nın 119. maddenin ( e ) bendine göre vakıaların dava dilekçesinde tutarlı ve anlaşılabilir şekilde özet halinde yer alması yeterli ve gereklidir. Yasa metninde yer alan "vakıaların sıra numarası altında açık özetleri" ile amaçlanan da budur.

Öte yandan, vakıaların dava dilekçesinde bulunmaması halinde dahi bu eksikliğin tamamlanması mümkün olduğundan Yasa'nın 119/2 maddesine kıyasen davacıya bir haftalık kesin süre verilmeli, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılmalıdır. HMK'nın 119/e bendinde yer alan hüküm ile davaların usul ekonomisi ilkesine uygun bir biçimde makul bir sürede sonuçlanması amaçlandığından tamamlanması mümkün bir eksiklik bulunması halinde davanın açılmamış sayılması yerine bu eksikliği tamamlaması için davacıya kesin süre verilmesi hukuk devletine ve yasa koyucunun amacına daha uygun olacaktır.

Somut olayda, davacının iddiasının dayanağı olan vakıaları dava dilekçesinde açıkladığı halde yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

HMK'nın 119. maddesinin ( f ) bendinde ve 318. maddesinde tarafların dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorunda oldukları belirtilmiş ise de bu eksikliğin tamamlanması mümkün olduğundan Yasa'nın 119/2 maddesine kıyasen davacıya bir haftalık kesin süre verilmeli, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılmalıdır. Öte yandan HMK'nın 322. maddesine göre basit yargılama usulüne tabi davalarda uygulanma yeri bulunan HMK'nın 145. maddesine göre kural olarak taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.

Somut olayda, davacıya ( f ) bendinde yer alan eksikliği HMK'nın 119/2 maddesine göre kendisine verilecek kesin süre içerisinde tamamlama imkanı tanınmadan ve davacının HMK'nın 145. maddesine göre sonradan delil ileri sürme hakkı bulunduğu da düşünülmeden yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.