 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Erdem Akçay |
 |
|
|
|
|
|
|
Pazarcılık da iyi bir meslektir. Hakimlikten, savcılıktan, avukatlıktan daha da iyi kazandırır.
Afrika ...
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
Zira avukatların insan hak ve özgürlükleri konusundaki bilincinin hakim-savcıların çok ilerisinde olduğunu düşünüyorum. Ancak ...
|
|
 |
|
 |
|
Tartışmayı hukuk alanından çıkarıp kişiselleştirmenize diyeceğim yok. Ancak bu başlığı okuyan hukuk öğrencilerininin yanlışı doğruyu ayırt edebilmesi için aşağıdaki kısa notları yazma ihtiyacı duydum:
1- Delil yoksa vicdani kanaat olmaz.
2- Delil varsa hâkim delilleri duruşmadan ve tahkikattan edineceği vicdani kanaate göre değerlendirir.
Hakkında tartıştığımız davada delil vardır, deliller şüpheye yer bırakmamaktadır, deliller vicdani kanaat ile değerlendirilmiştir.
Sonuç: "Vicdani kanaat" şüphe halinde sanığa ceza vermenin kestirme yolu değildir. "Vicdani kanaat" delillerin değerlendirilmesiyle ilgili bir kavramdır. Vicdani kanaate değer verilmesi delillere değer verilmesi demektir.
Saygılarımla