|
|
|
|
sanık A kamu kurumunda memurdur. çalıştığı kurumun saymanlık müdürlüğüne sahte ödeme belgeleri götürerek ödeme yapılmasını sağlamaktadır. ancak bu memurun ödemeye ilişkin belgelerin hazırlanması ve ödeme işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili herhangi resmi veya gayriresmi bir görevi yoktur. saymanlıkta çalışan memurlar kendisine samimiyetlerinden dolayı itimat ederek ödemeleri ilgili hesaplara çıkartmaktadırlar. Ödeme sonrası denetim yapacak olan gider tahakkuk birimi ise ödeme ekstrelerini hiç incelememiş, ödeme sonrası bu paralar kime yattı diye bakmamışlardır. sonra bu olay ortaya çıkmış ve soruşturma açılmıştır. Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılıktan dava açılmıştır. diğer sorumlu memurlar hakkında ise görevlerinin gereklerini yerine getirmediklerinden bahisle rapor hazırlanmıştır. bu olayda takıldığım konu şu; dolandırıcılık suçunun hile-nitelikli yalan unsuru oluşmuş mudur? ben burada işlenemez suç vardır diye düşünüyorum yani failin evrakları hazırlayıp(hiçbir görevi olmamasına karşın) teslim etmesi ve evrakları teslim edecek personelin asıl ve yedek listesinin olmasına karşın bu belgeleri alarak ödemeleri yapan görevlilerin eylemleri fiil ile sonuç arasındaki illiyet bağını kesmiştir. failin eylemi sonucu gerçekleştirmeye elverişli değildir. sizin değerli görüşlerinizi ve bu konuya benzer yargıtay içtihatlarını merak ediyorum.
|
|
 |
|
 |
|
Burada dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluştuğu, işlenemez suçun burada sözkonusu olmadığı, dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için failin memur olup olmamasının ya da memur ise o konu ile ilgili bir görevinin olup olmamasının neticeye etkili olmadığı, ödemeyi yapan diğer görevlilerin eylemlerinin fiil ile netice arasındaki illiyet bağını kesemeyeceği, diğer görevlilerin eylemlerinin bu suça iştirak veya görevi kötüye kullanma/ihmal gibi diğer memur suçları dahilinde kaldığı kanaatindeyim.