Mesajı Okuyun
Old 01-11-2013, 14:00   #2
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mtaslak
Kooperatif üyeliğinden ihraç kararının kesinleşmesinden önce üyeliğini devreden kişinin yaptığı devir işleminin geçerli sayılacağına ilişkin Yargıtay kararı arıyorum. Yardımcı olana minnettar olurum.


Yargıtay 11. H.D. 2004/2112 E. 2004/11475 K. 25.11.2004 Tarih

Karar: Davacı vekili, müvekkillerinden A. K.'nın davalı kooperatifin üyesi iken üyeliğini tüm hak ve sorumlulukları ile birlikte 10.05.2000 tarihli hisse devir sözleşmesi ile diğer davacıya devrettiğini, devir bedelinin devreden müvekkiline ödendiğini, davalı kooperatifçe üyeliği devreden davacı A. K.'nın kooperatif üyeliğinden 17.07.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihraç edildiği gerekçe gösterilerek, devralan müvekkilinin üyeliğinin kabul edilmediğini ileri sürerek, müvekkillerinden A. K.'nın üyelikten çıkarılmasına ilişkin tüm kararlar ile diğer müvekkilinin üyeliğe kabul edilmemesine ilişkin kararların iptaline, her iki müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı kooperatif vekili, davacılardan hissesini devir eden A. K.'nın üyeliğinin 17.07.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile sona erdiğini, üye olmayan kimsenin bu hakkının devre yasal olanak olmadığını, devralanın müvekkilinin bilgisi dışında yatırmış olduğu miktarı geri alması için ihtarname gönderildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlara doğrultusunda, devreden davacıya ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının 09.08.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 10.03.2003 tarihinde açıldığı, üç aylık süre içerisinde dava açılmadığından çıkarma kararının kesinleştiği, ortaklıktan çıkarılan kişinin ortaklık payının söz konusu olmadığından bu payın devrinin de mümkün bulunmadığı, payı devralan davacının hak iddiasında bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacılardan A. K.'nın 10.05.2000 tarihli hisse devir sözleşmesi ile ortaklığını, diğer davacı Hasan Saygılı'ya devretmiş olmasına, dava açmakta hukuki yararı olmamasına, çıkarma kararının tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde dava açılmamış bulunmasına göre, mümeyyiz vekilinin davacılardan A. K.'ya ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile anılan davacı hakkındaki hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.

2- Aynı vekilinin davacılardan H. S.'ya ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dava, üyeliğe kabul edilmeme kararının iptali ve üyeliğin tespiti istemine ilişkindir.

Davacılardan A. K. ile diğer davacı H. S. arasında 10.05.2000 tarihinde noterde devir sözleşmesi düzenlenmiştir. Davacı A., borçlarını ödemediğinden bahisle yönetim kurulunun 17.07.2000 tarihli kararı ile ortaklıktan ihraç edilmiş olup,bu karar 09.08.2000 tarihinde tebliğ edilmiştir.

Mahkemece, yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, ihraç kararı alınmadan önce A.'nin üyeliği devam ederken, devir sözleşmesi yapılmış olup, böyle bir devir, davalı kooperatif bakımından da geçerlidir ve tanınması gerekir. Zira, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/son madde hükmünde ihraç kararı kesinleşmeyen ortak yerine yeni ortak alınamayacağına ilişkin hüküm, ihraçtan önce yapılan devrin geçersiz olmasını gerektirecek bir düzenleme değildir. A.'nin ihracı kesinleştikten sonra devir sözleşmesi yapılmış olsa idi, sona eren üyeliğin devrinin de mümkün olamayacağı sonucuna varılabilirdi. Kooperatif ana sözleşmesi ve genel kurul kararlarında kooperatif ortağı olacak kişiler bakımından özel bir nitelikte aranmadığına göre, A. hakkındaki ihraç kararının kesinleştiği şeklinde ki gerekçe ile de davanın reddi doğru olmamış, kararın davacılardan H. S. yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz vekilinin davacılardan A. K.'ya ilişkin bütün temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu davacı yönünden ONANMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı H. S.'ya ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.220.000.-lira temyiz ilam harcının temyiz eden davacı A. K.'dan alınmasına, 25.11.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.