30-10-2013, 13:52
|
#4
|
|
Bu durumda kanımca yapması gereken Türk bayanla boşandığı tarihten sonra,yurtdışından konsolosluğa evliliğin bildirilmesi veya evlilik işlemleri başvurusunun tekrar Türkiye de yapıldıktan sonra ölüme bağlı tasarrufları yapması gerekiyor.Aşağıdaki karar işinize yarar umarım.
DAVA VE KARAR:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Davanın tarafları Türk`tür. Türklerin kişi hallerine ilişkin uyuşmazlıklarda Türk Hukuku uygulanır. Kocanın ikametgahı karının ikametgahıdır. (MY. md.21) Nüfus kayıtları ikametgaha karinedir. Davalının ikametgahını yurtdışına naklettiği de kanıtlanmamıştır. Davacı ve davalı Sarız ilçesi nüfusuna kayıtlıdır. O halde davanın Sarız Mahkemesinde açılmış olması doğrudur ve davaya bakmaya Sarız Mahkemesi yetkilidir. Bu yön gözetilmeden ikametgahın Almanya olarak kabulü yasaya aykırıdır. Diğer taraftan resmi siciller aksi isbat edilinceye kadar geçerlidir. (MY. Md.7) Nüfus kayıtlarına göre davalı 5.11.1991 yılında Karoline Stengel ile evlidir. Bu evlilik kaydı iptal edilmemiş, ölüm veya boşanma ile sona erdiği iddia ve ispat edilmemiştir. Söz konusu evliliğin nüfus siciline geç intikal etmiş olması sonuca etkili olmaz. Karı kocadan biri evlenme merasiminin icrası zamanında evli ise, evlenme mutlak butlan ile batıldır. (MY. Md.112/1) Davalı Karoline Stengel ile evli iken 17.11.1997 tarihinde yeniden Canan Dirik ile evlendiğinden, yapılan bu ikinci evlilik mutlak butlanla batıldır. Davanın kabulü gerekirken, olaya uygun olmayan gerekçelerle reddi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan hükmün açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.
Y2HD 18.06.1999 E.1999/5105 - K.1999/7033
|