Tüketici tarafından vadesiz mevduat hesabına kredi tanımlatarak(vadesiz mevduat hesabını kredili mevduat hesabına dönüştürlen) kullanılan krediye ilişkin uyuşmazlıklarda görevli mahkeme neresidir?
Yargıtay'ın genel görüşü vadesiz mevduat hesapları Tüketici kanunuda düzenlenmediğiinden iligli uyuşmazlıklarda genel mahkemelerin görevli olduğunu.
Ancak bu hesaptan kullanılan kredi aslında bir tüketici kredisi olup bu husus da Tüketici kanunuda düzenleniyor.
Kanun'un 10/A maddesinde kredi kartından nakit olarak çekilen paranın tüketici kredisi hükmüne tabi olduğu yazıyor. Bu dar yazımla vadesiz hesaba tanımlanan kredinin Tüketici kanunu kapsamına girmediğini düşünüyorum.
Yargıtay'ın bu konuda farklı tarihli zıt kararları var. Sizlerin görüşleri nelerdir?
  
    
    
      
        
        
          
            
              | 
            
            Alıntı: | 
            
              | 
           
         
         | 
        
         | 
        
        
        
         | 
       
     
    
      
        | 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
         T.C. 
 
 YARGITAY 
 
 13. HUKUK DAİRESİ 
 
 E. 2012/14140 
 
 K. 2012/17204 
 
 T. 4.7.2012 
 
 • ALACAK DAVASI ( Taraflar Arasında Tüketici Kredisi Sözleşmesi ve  Geri Ödeme Planı Bulunmadığı - Taraflar Arasında Yasaca Tanımlanan  Tüketici Kredisi Sözleşmesinin Varlığından Söz Edilemeyeceği/Genel  Mahkemelerin Görevli Olduğu ) 
 
 • TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞMESİ ( Taraflar Arasında Tüketici Kredisi  Sözleşmesi ve Geri Ödeme Planı Bulunmadığı - Taraflar Arasında Yasaca  Tanımlanan Tüketici Kredisi Sözleşmesinin Varlığından Söz  Edilemeyeceği/Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu ) 
 
 • MÜTESELSİLEN TAHSİL ( Taraflar Arasında Tüketici Kredisi  Sözleşmesi ve Geri Ödeme Planı Bulunmadığı - Taraflar Arasında Yasaca  Tanımlanan Tüketici Kredisi Sözleşmesinin Varlığından Söz Edilemeyeceği ) 
 
 • GÖREV ( Taraflar  Arasında Tüketici Kredisi Sözleşmesi ve Geri Ödeme Planı Bulunmadığı -  Taraflar Arasında Yasaca Tanımlanan Tüketici Kredisi Sözleşmesinin  Varlığından Söz Edilemeyeceği/Genel Mahkemelerin Görevli Olduğu ) 
 
 4077/m.10 
 
 ÖZET : Davacı banka ile davalılar arasında düzenlenen kredili mevduat hesabı  sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu  ileri sürülerek asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri ile birlikte  alacağın davalılardan müteselsilen tahsili istenmektedir. Taraflar  arasında 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 10.maddesinde  tanımlanan nitelikte tüketici kredisi sözleşmesi, geri ödeme planı  bulunmamaktadır. Bu nedenle, taraflar arasında yasaca tanımlanan  tüketici kredisi sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Uyuşmazlık  hakkında 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 10.maddesinin  uygulama olanağı bulunmamaktadır. Davacı banka ile davalılar arasında  yasanın 3/h maddesinde tanımlanan tüketici işleminden de söz edilemez.  Uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir.  
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan  yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine  yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz  edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:  
KARAR : Davacı banka, 15.10.1998 tarihli sözleşme ile  davalı Ş. F.'a 2.500,00 TL tüketici kredisi kullandırıldığını, diğer  davalının ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borcun  ödenmediği gibi ihtarında sonuç vermediğini ileri sürerek  68.194,19TL'nin tahsilini, asıl alacağa faiz yürütülmesini istemiştir.  
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.  
Mahkemece, banka çalışanlarının dolandırıcılık suçunu  işlediklerinin İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararı  ile sabit olmasından dolayı, davanın reddine karar verilmiş; hüküm,  davacı tarafından temyiz edilmiştir.  
1-Somut olayda; davacı banka ile davalılar arasında düzenlenen kredili mevduat hesabı  sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın davalılardan alacaklı olduğu  ileri sürülerek asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri ile birlikte  68.194,19 TL alacağın davalılardan müteselsilen tahsili istenmektedir.  Taraflar arasında 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın  10.maddesinde tanımlanan nitelikte tüketici kredisi sözleşmesi, geri  ödeme planı bulunmamaktadır. Bu nedenle, taraflar arasında yasaca  tanımlanan tüketici kredisi sözleşmesinin varlığından söz edilemez.  Uyuşmazlık hakkında 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın  10.maddesinin uygulama olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davacı  banka ile davalılar arasında yasanın 3/h maddesinde tanımlanan tüketici  işleminden de söz edilemez. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel  mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle  ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese  dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Öyle olunca mahkemece  görevsizlik kararı  verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi  usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.  
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.  
SONUÇ :  Temyiz edilen kararın ( 1 ) no’lu bentte  açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ( 2 ) no’lu bent gereğince davacının  diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan  21.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 04.07.2012 gününde  oybirliğiyle karar verildi.  
 
  | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
  
    
    
      
        
        
          
            
              | 
            
            Alıntı: | 
            
              | 
           
         
         | 
        
         | 
        
        
        
         | 
       
     
    
      
        | 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        T.C. 
 
YARGITAY 
 
13. HUKUK DAİRESİ 
 
E. 2004/15469 
 
K. 2005/3121 
 
T. 2.3.2005 
 
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davalı Banka ile Akdedilen  Bankomat Sözleşmesine İstinaden Kredi Kullanan Davacının 4822 Sayılı  Yasa Hükümlerinden Faydalanma Talebi ) 
 
• BANKOMAT KARTI SÖZLEŞMESİ ( Tüketci Mahkemelerinin  Görevli Olması-Kredi Kartı ile Mal ve Hizmet Alımı Sonucu Nakdi Krediye  Dönüşen veya Kredi Kartı ile Nakit Çekim Suretiyle Kullanılan Kredilerin  Tüketici Kredisi Hükümlerine Tabi Olması ) 
 
• TÜKETİCİ MAHKEMESİ ( Kredi Kartı ile Mal ve Hizmet  Alımı Sonucu Nakdi Krediye Dönüşen veya Kredi Kartı ile Nakit Çekim  Suretiyle Kullanılan Kredilerin Tüketici Kredisi Hükümlerine Tabi Olması  ) 
 
2004/m.72 
 
4822/m.1 
 
4077/m.10/A 
 
ÖZET : 4822 sayılı yasa ile 4077 sayılı yasaya eklenen  10/a maddesi ile kredi kartı ile mal ve hizmet alımı sonucu nakdi  krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan  kredilerin tüketici kredisi hükümlerine tabi olduğu kabul edilmiştir.  
  
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan  yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine  yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından  temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:  
  
KARAR : Davacı, davalı banka ile dava dışı Erol Özmaç'in  arasında akdedilen Bankomat 7/24 sözleşmesine istinaden kredi  kullandırıldığını, Erol Özmaç'inin borcu ödememesi nedeniyle sözleşmede müştereken ve müteselsilen kefil olması nedeniyle haklarında icra takibine geçildiğini,  4822 sayılı yasadan yararlanmak için davalı bankaya müracaat ettiğini,  bankanın bankomat 7/24 kartının kredi kartı hükmünde olmadığından  bahisle başvurusunu işleme koymadığını ileri sürerek 4822 sayılı yasanın  geçici 1. maddesi gereğince borcunun tespiti ile 12 eşit taksit ile  ödenmesine karar verilmesini istemiştir.  
Davalı, davanın reddini savunmuştur.  
  
Mahkemece, Davalının lehine kefil olduğu dava dışı Erol Özmaçin'e  verilen Bankomat 7/24 kartının kredi kartı niteliğinde  değerlendirilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm  davacı tarafından temyiz edilmiştir  
  
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, banka ile bankomat 7/24 kartı borçlusuna  kefil olan davacı arasında ve ödenmeyen kart borcu ile ilgilidir.4822  sayılı yasanın 16. maddesiyle, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması  Hakkındaki kanuna 10/A maddesi eklenmiş ve bu madde ile "kredi kartı ile  mal ve hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile  nakit çekim suretiyle kullanılan kredilerin tüketici kredisi hükümlerine  tabi olduğu" hükmü getirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacılar ile  davalı arasında 4077 sayılı yasanın değişik 10/A maddesi kapsamında  sözleşme ilişkisi bulunduğu davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli  olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek taraf  delilleri toplanıp sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken aksi  düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup  bozma nedenidir.  
  
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın  BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.3.2005 gününde  oybirliğiyle karar verildi.  | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     |