 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Eğer Nihai kararın tefhim veya tebliği ile temyiz süresi başlıyor ise, kısa kararın okunması ile tebliği arasında bir farklılık olmaması gerekir. Ancak gerekçeli kararın tebliği ve süre tutum talep edilerek gerekçeli kararın tebliğinden sonra ayrıntılı temyiz dilekçesi verilebilir. Ancak ben, kısa kararın tebliği ile temyiz süresinin başlayacağı kanaatindeyim.Yüze karşı verildiğinde temyiz süresi başlıyor ise tebliğ edildiğinde başlamayacak olmasının bir gerekçesinin olmadığını düşünüyorum. |
|
 |
|
 |
|
Sayın İlhan_ERDEN;
Bu durumda da yasada yeri olmayan, va'z edilmemiş bir şey uygulanmış olmuyor mu?
Bir başka deyişle, yasada "...veya kısa kararın tebliği" gibi bir ifadeye yer verilmemişken bu seçeneğin gerçekleşmesiyle de temyiz süresinin başladığının savunulması doğru mudur?
Duruşmada hazır bulunulmuş ise "tefhim" duruşmada hazır bulunulmamış ise "tebliğ" ile başlar deniyor.
Saygılarımla..