30-08-2013, 11:36
|
#7
|
|
Bu durumda size ikinci bir yol önerebilirim süre geçmiş ise
Mükerrer Kadastro ve Teknik Hata İlişkisi arasındaki fark şudurki
Kadastro veya tapulama çalışmaları sırasında yapılan teknik bir hata sonucu taşınmazlar arasında binmeler meydana gelmesi halinde, bu durumdaki iç içe geçme durumu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22 nci maddesi kapsamında bir “mükerrerlik” değil, teknik bir hata sonucu taşınmazların birbirine geçmesi halidir ve aynı Kanunun 41 inci maddesi kapsamında idari olarak düzeltilme olanağı vardır.
Bu nedenle, mükerrer kadastrodan bahsedebilmenin ilk koşulu; taşınmazlardaki iç içe geçme durumunun teknik bir hatadan kaynaklanmıyor olmasıdır. Taşınmazlarda, teknik bir hatadan kaynaklanan iç içe geçme durumu var ise bu hata, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 41 nci madde uygulamasıyla düzeltilebilir. Bunun için taşınmazlardaki ölçü, hesaplama, sınırlandırma ve tersimat (çizim) hatalarından kaynaklanan iç içe geçme durumu, 3402 sayılı Kanununun 22 nci maddesi kapsamında bir “mükerrerlik” olarak değerlendirilemez. Zira, mükerrer kadastroda aynı yer, teknik bir hata olmaksızın kısmen veya tamamen aynı veya farklı malikler adına birden çok defa tapuya kütüklenmektedir.
Mükerrer kadastrodan bahsedebilmek için, mükerrerliğin teknik bir hatadan kaynaklanmaması koşulunun yanında diğer bir koşul da, mükerrerliğe konu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının kesinleşmiş olması koşuludur. Kesinleşmeyen kadastro tutanakları, tapuya
1/7
tescil edilemeyeceğinden bunların bir geçerliliği ve hükmü yoktur. Ancak bu konuda, 3402
sayılı Kadastro Kanununun 12 nci maddesinin son fıkrasındaki herhangi bir nedenle
kesinleşmemiş tutanakların tapuya tescil edilmesiyle ilgili hüküm koşulları saklıdır.
bu durumda idare kendiliğinden bu hususu düzeltmediğinden ( olayda ikinci kadastro konusu yapmıştır) bu durumda mükerrer kadastrodan bahsetmek mümkün değildir.Dolayısı ile ikinci kadastro bambaşka bir kadastro olup davanızı açabileceğiniz kanaatindeyim
|