|
Basın Konseyi 14 Ağustos 2013 tarihli Yüksek Kurul Toplantısında, TRT hakkında yapılan başvuruyu değerlendirerek aşağıdaki kararı vermiştir.
|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
KARAR
KARAR NO : 2013/68
ŞİKAYETÇİ : KADER (Kadın Ddayları Destekleme Derneği)
ŞİKAYET EDİLEN : TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin
Konuşmacı Ömer Tuğrul İnançer
Ramazan Sevinci programı sunucusu Bekir Develi
ŞİKAYET KONUSU: TRT-1 Televizyon Kanalında 23 Temmuz 2013 tarihinde canlı yayınlanan, Ramazan Sevinci adlı programda Konuk Ömer Tuğrul İnançer'in;
"Hamileliği davul çalarak ilan etmek de terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezşlmez. Her şeyden önce estetik değildir. 7-8.nci ayda biraz hava almak için beyinin otomobiline biner şöyle bir dolanır anne adayı kardeşimiz. Şimdi ise maşallah, kanatlısı kanatsızı uçuşuyor. Ayıptır, ayıp. Bunun adı realizm değildir, bunun adı terbiyesizliktir."
Şeklindeki konuşması sırasında Sunucu Bekir Develi, herhangi bir müdahalede bulunmamış, söz konusu ifadeleri onaylayan bir davranış sergilemiştir.
Ömer Tuğrul İnançer'in sözleri ayrıca, 6112 Sayılı Kanunun yayın hizmet ilkelerini düzenleyen 8.Maddesinin 'e' bendinde yer alan; "Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, özgürlük, siyasi ve felsefi düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınlar içeremez ve teşvik edemez" ilkesi ve 's' bendinde yer alan "Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar edep programlar içeremez" ilkelerini ahlal etmektedir.
Bu ihlali içeren yayının Devlet Kanalı TRT'de kamuoyu ile paylaşılmasının, açıklamanın içeriği ve ayrımcı üslubu açısından son derece endişe verici olduğunu belirten KADER, yaptırımda bulunulmasını talep ediyor.
Konuyla ilgili inceleme yapan RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) kararı ise şöyledir:
"RTÜK, Türk tasavvuf düşünürü olduğu söylenen avukat Ömer Tuğrul İnançer’in, TRT’de iftar saatlerinde canlı yayınlanan “Ramazan Sevinci” programında söylediği “Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizlik” sözlerini değerlendirdi. Üst Kurul raporunda sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması gerektiği belirtildi."
UZLAŞMA VE DİĞER KONULAR: Şikayetçiler uzlaşma istemediler, TRT ise RTÜK'ün kararı çerçevesinde, olayı ifade özgürlüğü kapsamında ele alıyor.
GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ: RTÜK olayı ifade özgürlüğü olarak değerlendirmiş olabilir, ancak burada Basın Meslek İlkeleri'nin 1.Maddesi; sağlığı ve bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz ve aşağılanamaz,
2.Maddesi;Genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapamaz,
4.Maddesi; Kişileri ve kurluşları eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez,
13.Maddesi; İnsani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır ilkelerinin ihlal edildiği görüşüne varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Basın Konseyi Yüksek Kurulu'nun 14 Ağustos Çarşamba günü yapılan toplantısında, KADER adına Avukat Vildan Yirmibeşoğlu savunma yaptı:
Yirmibeşoğlu, TRT'nin devlet kuruluşu olduğunu, dolayısıyla ulusal ve uluslararası yasalara uyma yükümlülüğü olduğunu, eşitliğin önce haysiyette eşitlik olarak anlaşılması gerektiğini, hamileler estetik değil ifadesinin suç olduğunu, kimsenin profesörün estetik anlayışına uyması gerekmediğini, o zaman engelli vb. herkesin evde oturması gerektiğini, CEDAW ın bağlayıcı hükümlerini, bu ifadenin kadına yönelik şiddet sayılacağını ve şiddeti özendireceğini söyledi.
Savunmanın ardından başvuruyu görüşen Basın Konseyi Yüksek Kurul üyeleri Basın Meslek İlkelerinin 1. Maddesi "Yayınlarda hiçkimse, ırkı, cinsiyeti, yaşı, sağlığı, bedensel özrü, sosyal düzeyi ve dini inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz" 2.Maddesi "Düşümnce,vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurmının temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapamaz" 13.Maddesi "Şiddet ve zorbalığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapmaktan kaçınılır" ilkelerinin ihlal edildiğine oy birliği ile karar vermişlerdir.
Basın Konseyi Yüksek Kurulu üyeleri Program Sunucusu Bekir Deveci'nin, canlı yayın sırasında konuşmacıya müdahale etmediğini, onaylar bir tavır takındığını da belirtmişlerdir.
Sonuç olarak TRT-1 kanalında yayınlanan program için TRT Genel Müdürlüğü Basın Konseyi üyeliğinden ayrıldıkları gerekçesiyle savunma yapmayacaklarını bir yazıyla bildirmiştir. Basın Konseyi Yüksek Kurulu karar almak için TRT Genel Müdürlüğü'nün Konsey üyesi olmasının gerekmediğini hatırlatarak, TRT Genel Müdürlüğü'nün "kınanmasına" oy birliğiyle karar verilmiştir.
|
|
|
|
|
|
|