|
|
|
|
müvekkilim oldukça yaşlı biri. Kızına ölünceye kadar bakma şartı ile g.menkulünü bağışlıyor. Fakat işlem rucu şartı ile bağış olarak yapılmış.Kızı şuan müvekkilime bakmıyor. Ölünceye kadar bakma şartı ile bağış yapıldığını dair şahitte bulamıyoruz,bu durumda nasıl bir yol izlemeliyim? Şimdiden çok tşklr.
|
|
 |
|
 |
|
Ölünceye kadar bakma vaadi, TBK 611-619.maddeleri arasında düzenlenmiştir. Taraflardan bir sözleşmeden doğan yükümlülüğünü ihlal ettiği takdirde TBK 617.maddesi gereğince sözleşme önel verilmeksizin feshedilebilir. Bu durumda kusurlu taraf aldığı şeyi geri vermek zorundadır. İlgili bu düzenlemelere dayanarak kızın babasına bakmadığı, yükümlülüğünü ihlal ettiği ileri sürüp ispatlayarak sözleşmeyi feshedebilir ve taşınmazın kız üzerine olan kaydının iptali ile tekrar baba adına tescilini talep edebilirsiniz.
Ayrıca TBK 613.maddesinde bakım alacaklısının haklarını korumak adına, sözleşme nedeniyle bir taşınmaz devredilmişse bu taşınmaz üzerinde bakım alacaklısının yasal ipotek hakkına sahip olduğu düzenlemiştir.
Yargıtay
1. Hukuk Dairesi
Esas : 2012/9446
Karar : 2012/12790
Tarih : 12.11.2012
*TAPU İPTALİ VE TESCİL İSTEĞİ
*BAKIM BORÇLUSUNUN ÖLÜMÜ
*ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN BİLDİRİM YAPILMAKSIZIN FESİH İLE SONA ERMESİ
(818 s. BK m. 517, 518) (6098 s. Borçlar K m. 617, 618)
Özet : 818 sayılı BK'nun 518. (6098 sayılı TBK'nun 618.) maddesi uyarınca bakım alacaklısının bakım borçlusunun ölümünden itibaren 1 yıl içerisinde mirasçılar ile sözleşmeyi devam ettirmek istemediğini bildirme zorunluluğu vardır. Somut olayda bu bildirim yapılmadığına göre sözleşmenin mirasçılar ile sürdürüldüğü ve bakım borcunun mirasçılara geçtiği kabul edilmelidir.
YARGITAY İLAMI
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılamasında mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafından süresinde temyizi üzerine dosya incelendi. Tetkik Hakimi Esra Çakır'ın raporu okundu, düşüncesi alındı, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, temlik tarihinde davacının hukuksal ehliyeti haiz olduğu belirlenmek suretiyle ehliyetsizlik iddiası yönünden davanın reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Öte yandan davacı, bakım borçlusu üvey oğlu İbrahim'in 12.04.2009 tarihinde öldüğünü, mirasçıları olan davalıların ise bakım borcunu yerine getirmediklerini ileri sürerek iptal ve tescil isteğinde bulunmuş, mahkemece 818 sayılı BK'nun 518. maddesinde yazılı hak düşürücü süreden söz edilerek dava reddedilmiştir.
Gerçekten 818 sayılı BK'nun 518. (6098 sayılı TBK'nun 618.) maddesi uyarınca bakım alacaklısının bakım borçlusunun ölümünden itibaren 1 yıl içerisinde mirasçılar ile sözleşmeyi devam ettirmek istemediğini bildirme zorunluluğu vardır.
Somut olayda bu bildirim yapılmadığına göre sözleşmenin mirasçılar ile sürdürüldüğü ve bakım borcunun mirasçılara geçtiği kabul edilmelidir.
O halde davacının, eldeki davayı 818 sayılı BK'nun 517. (6098 sayılı TBK'nun 617.) maddesi uyarınca akde aykırılık nedeniyle açtığı gözetildiğinde, bu iddia yönünden taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle hak düşürücü süreden dolayı davanın reddedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak:Corpus