Sevgili Meslektaşım;
Olayınızda iki defa üst üste yetkisizlik kararı verilmiş bu yüzden öncelikle yapılacak işlem yargı yerinin belirlenmesidir. HMK madde 21 (ç) bendinde şöyle geçer; Kesin yetki hallerinde, iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse Yargı yerinin belirlenmesi gerekir.
Sizin olayınızda Bence Vasi atanacak kişinin Nüfusa kayıtlı olduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesi Yetkilidir. Ancak bundan sonra bu yetkiyi Yargıtay tayin edebilir, diye düşünüyorum. Bununla ilgili bir yargıtay kararını da aşağıda görebilirsiniz.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi E:1994/10030 - K:1995/892
Esas no: 1994/10030
Karar no: 1995/892
Tarih: 31.01.1995
- VESAYET ( Mahcurun ikametgahındaki Makamlarının Yetkili Olması - İkametgahın Bilinmemesi )
- İKAMETGAHIN BİLİNMEMESİ ( Nüfusa Kayıtlı Olduğu Yerin Vesayet Makamının Yetkili Kabul edilmesi - Vesayet İşlerinde Yetki )
- MAHCURUN İKAMETGAHI ( Uzun Süreli Hastanede Yatıyor Olmasının İkametgaha Etkisi )
- YETKİ ( İkametgahındaki Vesayet Makamlarının Yetkisi -Mahcurun İkametgahının Bilinmemesi )
ÖZET :
Vesayet işlerinde, mahcurun ikametgahındaki vesayet makamları yetkilidir. Mahcurun ikametgahı belirlenemediği takdirde ise, nüfusa kayıtlı olduğu yerin vesayet makamı yetkili kabul edilmelidir. Uzun süreli de olsa hastanede yatıyor olması, mahcurun o yeri ikametgah edindiği anlamına gelmez.
DAVA :
Taraflar arasındaki vesayet hukukuna ilişkin davada, Bursa ve Şişli Sulh Hukuk Mahkemeleri'nce ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
KARAR :
Mahcur M.'nın nüfus kaydının Bursa İli'nde olduğu mahkemeler arasında tartışmasızdır.
Vesayet makamlarının yetkisini, mahcurun ikametgahının belirleyeceği ( TMY. m. 361 ); uzun süre de olsa, hastanede yatmanın, o yeri ikametgah edinme anlamına gelmeyeceği ( TMY. m. 22 ); olayımızda mahcurun, hastanede uzun yıllardır yattığı; başkaca ikametgahının varlığı ileri sürülmediği gibi, dosya kapsamından da belirlenemediği; bu gibi durumlarda mahcurun nüfusa kayıtlı olduğu yerin vesayet makamı olarak kabulü gerektiği ( 20. HD., 30.3.1992 t., 5551/1122 ) anlaşıldığından, vesayet ile ilgili işlemlerin Bursa Sulh Hakimliği'nce yürütülmesi zorunlu bulunmaktadır.
SONUÇ :
Yukarıda belirtilen nedenlerle HUMY.nın 25. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinin merci tayinine, 31.01.1995 günü oybirliği ile karar verildi.
Umarım işinize yarar, sizin düşünceniz nedir acaba?