Mesajı Okuyun
Old 06-08-2013, 03:07   #1
Kilimanjaro

 
Varsayılan Hacizli taşınmazın devri kira bedelinin haczini engeller mi?

Müvekkilin dosyasından borçlu x'in taşınmazına haciz işledik. Akabinde süresi içinde satış avansı yatırdık. Bu arada taşınmazdaki kiracıdan haberdar olduk. Kira bedelinin hacziyle ilgili kiracıya haciz yazısı gönderecekken üzerindeki hacizle birlikte taşınmazın bir üçüncü şahsa devredildiğini öğrendik. Şu anda taşınmaz üzerinde haczimiz mevcut ancak taşınmazın maliki bir üçüncü şahıs, yani dosya borçlusu değil.

Soru(n) 1: İİK.m.92'ye istinaden kira bedellerinin haczini talep edebiliriz diye düşünüyorum. Bu maddeye göre taşınmazın kaydına tapuda haciz şerhinin düşülmesi, kira bedellerinin de haczi anlamına geliyor. Taşınmaz haczinden sonra kiracıya yapılan bildirim inşai (kurucu) değil izhari (açıklayıcı) nitelikte. Yani kiracının icra dosyasına kira bedellerini yatırma yönündeki sorumluluğunun başlangıç tarihini oluşturmak açısından kiracıya yapılan bildirim öneme sahip; onun dışında taşınmaz haczi zaten kira bedelini de kapsıyor diye düşünüyorum. Kaldı ki mantıken de mevcut durumda hacizli taşınmazı satıp paraya çevirebileceğimize göre, "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereğince kira bedelinin haczi de mümkün olmalı. Yanlış mı düşünüyorum?

Soru(n) 2: Kiracı kira ilişkisini kabul ederek sadece borçlunun halihazırda malik olmadığına (taşınmazın devredildiğine) istinaden itiraz ederse veya kira ilişkisine hiç değinmeden doğrudan itiraz ederse icra hakimliğinde bu itirazın kaldırılmasını talep etmemiz gerekecek galiba? İcra ve İflas Kanunu'nun 150/b maddesinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde kiracıya gönderilen yazıyla ilgili 356. maddenin kıyasen uygulanacağından bahsetmiş. Ancak bizim gibi senede dayalı takipler için bu hüküm uygulama sahası bulmaz diye düşünüyorum. Dolayısıyla itirazın kaldırılması yoluna başvurmak gerekli galiba. Kiracı kira ilişkisini kabul ederek itiraz ederse, icra hakimliğinin duruşma açmadan dosya üzerinden karar vermesi mi gerekir?

Başından benzer bir durum geçmiş olan veya yorumlarıyla katkı sunacak meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.



I - Taşınmaz haczinin şümulü,
II - Alacakları rehinle sağlanmış alacaklıların mahfuz hakları,
III - İdare ve işletme.
Madde 92 – (Değişik: 18/2/1965 - 538/51 md.)
Bir taşınmazın haczi hasılat ve menfaatlerine de şamildir. Haciz taşınmaz kendilerine rehnedilmiş olan alacaklıların haklarına halel getirmez.
İcra dairesi, taşınmaz kendilerine rehnedilmiş olan alacaklılarla kiracılara hacizden haber verir.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/24 md.) Daire, taşınmazın idare ve işletmesi ile eklentinin korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu tedbirler meyanında icra dairesi, eğer taşınmazda kiracı varsa bu kiracıya, işleyecek kiraları icra dairesine ödemesini emreder. Zarar görme ihtimali bulunan eklenti, rehin alacaklısının talebi üzerine, işletmenin faaliyetine engel olmayacak şekilde muhafaza altına alınır. İdare ve muhafaza masrafları satış bedelinden öncelikle ödenir.

Kiracılara haber verme:
Madde 150/b – Ek: 18/2/1965 - 538/72 md.; Değişik: 6/6/1985 - 3222/18 md.)
Rehin, kiraya verilmiş bir taşınmaz ise icra memuru, alacaklının talebi üzerine takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder. (Ek cümle: 17/7/2003-4949/42 md.) Şu kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddelerdeki hakları ortadan kaldırmaz. Kiracı ihtara rağmen kira paralarını icra dairesine yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır.

Yukarıdaki maddeye riayet etmeyenler hakkında hükümler:
Madde 356 – Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.