Mesajı Okuyun
Old 28-06-2013, 23:56   #2
adolfo

 
Varsayılan

Belirttiğiniz üzere mirasçılar terekenin borca batık olup olmadığını tam olarak bilmemektedir. Burada yapılması gereken şey, terekenin aktif ve pasif durumunu, "bütün emniyet ve kesinliği" ile gerçeğe uygun olarak öğrenmektir. Bu da TMK md. 619 vd.'ndaki resmi defter tutulması yoluyla olur. Ancak burada 1 aylık hak düşürücü süre geçirildiği için bu yola başvurulamaz.

Olayda diğer şartların gerçekleştiğini varsayarsak, mirasın hükmen reddi için gereken son şart, terekenin borca batık olmasıdır. Terekenin borca batık olduğu da iki şekilde tespit edilebilir.

İlk şekil, terekenin borca batık olduğunun resmen tespitidir ki bu da "borç ödemeden aciz vesikası" veya "iflas kararı" ile olur. Fakat burada böyle bir durum yok.

İkinci şekil ise, terekenin borca batık olduğunun açıkça belli olmasıdır. Burada kastedilen açıklık, miras bırakanın borçlarını ödeyecek malı veya parası olmadığının herkesçe, özellikle de mirasçılar tarafından bilinir olmasıdır. Mirasın hükmen reddinde, mirasın mirasçı tarafından reddedilmiş olduğu karine olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle mirasın hükmen reddi yoluna başvurmak bence daha yararlı olacaktır.

Hükmen red durumunun dava yolu tespiti istenebileceği gibi, açılmış olan bir davada veya yapılan bir icra takibinde itiraz yolu ile de bu ileri sürülebilir. Dolayısıyla başlatılan takibe bu şekilde bir itiraz yapılabilir. Tam emin değilim ama bu itiraz süreye de bağlı değil.

Saygılar.