Mesajı Okuyun
Old 21-06-2013, 21:45   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan buğrahan
İYUK mad. 15/1-b maddesi gereğince davanın süre aşımıyla reddine karar verilmiş.
Kararın gerekçesinde başka bir açıklama yok mu?


İlgili madde aşağıda sunulmuştur:
2577 sayılı İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU

GÖREVLİ OLMAYAN YERLERE BAŞVURMA
MADDE 9 - 1. (Değişik: 3622 - 5.4.1990) Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adlî ve askerî yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.

2. Adli veya askeri yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir.


Özellikle İYUK'un 9'uncu maddesinin ikinci fıkrasındaki süreye dikkat ediniz:

Kamulaştırmasız el atma konusunu düzenleyen Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6'ıncı maddesinde FİİLÎ el atmalarda dava açma süresi bulunmamaktadır. Sizin davanız benzeri HUKUKÎ el atmalarda da süre koşulu bulunmamalıdır. Nitekim HUKUKİ el atmayı düzenleyen Geçici 6'ıncı maddenin onuncu fıkrasında bir süre koşulu bulunmamaktadır:
''Geçici 6'ıncı madde onuncu fıkrası:Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle veya ilgili kanunların uygulamasıyla tasarrufu kısıtlanan taşınmazlar hakkında, 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemler tamamlandıktan sonra idari yargıda dava açılabilir.''

Bu nedenle asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararından sonra 30 günlük süre geçse bile, idari dava açmak için öngörülen bir süre bulunmadığından ve bu süre asla geçmeyeceğinden, davanızın süre aşımından reddi hukuka aykırıdır kanısındayım.

Aksi Görüşün Eleştirisi:
İdare mahkemesinde görülecek hukuki el atma davasının bir tam yargı davası olduğu ve bu nedenle tam yargı davalarının 1 ve 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği iddia edilemez. Vatandaşın mülkiyet hakkı 5 yıllık bir hak düşümü süresine bağlanarak elinden alınırsa hukukun elinden adalet alınmış olur. Ayrıca, 1 yıllık ve 5 yıllık süreler olup biten haksızlıklar için geçerlidir. Bugün bile hâlâ süren bir haksızlık için süreler geçerli olmaz. Hukuki el atma mülkiyet hakkına karşı bugün de süren bir haksızlıktır.

Hele hele, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı kesinleştikten sonra 30 günlük süre sonunda ''idari dava açılması için öngörülmüş AYRICA süre bulunmadığından'' gerekçesiyle, dava süre yönünden reddedilirse adaletsizliğe papyon takılmış olur.

Saygılarımla