Mesajı Okuyun
Old 12-06-2013, 20:24   #2
Av.Ömer GÖKÇE

 
Varsayılan

Sayın Kuru,

Acele kamulaştırma kararı alınıp, bu karar doğrultusunda bedel tesbiti yoluna gidilmiş olunduğuna göre, 6306 sayılı kanuna göre uygulama bütünlüğü bakımından değerlendirme yapılmış ve riskli olmasa dahi yıkım kararı verilmiş olmalı. Siz bu işleme karşı süresi içinde idari yargıda iptal davası açabilirsiniz. Ancak bugüne kadar idari yargıda kamulaştırma kararlarına karşı açılan iptal davalarında davacı lehine hükümlere pek rastlamadım.

Acele kamulaştırma kararı neticesinde Mahkemece tesbit edilen bedel malik adına bankaya bloke edilmiş olmalı. Malik adına para bloke edilmesine rağmen ferağ verilmemişse, kamulaştırma yapan idare bedel tesbiti ve tescili için dava açacak demektir. Bu davada tesbit edilen bedel kamulaştırma bedeli olup, acele kamulaştırma kararı doğrultusunda tesbit edilen bedelden fazla olduğunda (muhakkak olacaktır) aradaki fark malik adına bankaya bloke edildikten sonra tescil kararı verilecektir.

Bir konuda dikkatinizi çekmek isterim. Acele kamulaştırma kararına göre tesbit edilen bedeller, malik adına bankaya bloke edilmesi gerekmesine rağmen, bizim kamulaştırma yapan bazı uyanık idaremizin ilgilileri (ben şahsen yanlışlık olduğunu düşünmüyorum) bedeli bloke etmeyip, malik adına havale ediyorlar, hatta daha sonra açılan tesbit davasında belirlenen bedeli dahi havale ediyorlar. Malik 45 gün içinde bankadan parayı çekmediğinde kanunen bir daha kamulaştırmayı yapan idareye dönmemesi gereken para (banka 45 gün içinde havale bedeli alınmadığından bahisle parayı idareye iade ediyor) idarece geri alıyor. Tescil kararı verilmiş durumda. Malum tescil kesin, tesbit temyize konu. Saygılar.