Mesajı Okuyun
Old 30-05-2013, 07:52   #1
Av.Fatih Davran

 
Acil Normalde Kefil Olduğu Bir Borç İçin Tanzim Olunan Bonoyu Fark Etmeden Asıl Borçlu Olarak İmzalamak, Rücu Talebi..

Sayın meslektaşlarım benzer başlıklar okudum forumda ancak tam sorumun ve olayın cevabını bulamadığımı düşündüğüm için bu konuyu açtım, kusura bakmayın. Olay şu :

A toptancı B'den yüksek miktarda veresiye alışveriş yapmıştır. C'de aynı şekilde A'dan alacaklıdır. A bir okulun yemek ihalesini almıştır. C kendisini sıkıştırınca A okuldan doğacak alacaklarını C'ye temlik eder. Bu haberi alan B alacağından endişe edip A'ya madem alacağını temlik ettin C'nin de imzaladığı senet isterim der. Yani C'yi kefil yapmasını A'dan ister. Temlik alan ve nispeten rehavete düşen C'yi A bir punduna getirip, B'nin işyerine götürmüş, temlikten bahsedip müvekkili kefillik konusunda ikna etmiştir. Temliklere güvenen C, o anda kefil olmakta bir sakınca görmemiş ve önüne konan senedi tam da incelemeden imzalamıştır. Oysaki imzaladığı bonoda ismi borçlu kısmına yazılmış, A ise alt kısma kefil olarak yazılmıştır. Yani tanzim olunan bono gerçek oluşa aykırı sanki C'nin borcu içinmiş gibi düzenlenmiştir.

C temlike güvenip A'ya veresiye mal vermeye devam etmiştir. Daha sonra okul idaresi ile A arasında sözleşmenin ifasında sorular çıkmış ve hak edişler ödenmemiştir. Hemen akabinde B aldığı bonoyu icra takibine konu etmiştir. Maddi durumu yerinde olan C haciz baskısı sonucu borcu B'ye haricen ödemiş ve istediği bir kişiye alacağı temlik ettirmiştir. Temlik alacaklısı takibi devam ettirmiş ve A satış ve dava baskısı sonucu borcu icra dosyasına ödemiş ve hemen akabinde C'yi rücu talebiyle icraya vermiştir. C borca itiraz etmiş takip durmuş, A itirazın iptali davası açmıştır.

A kendi borcu için B'nin dükkanına kefil olması için götürdüğü C'ye böyle bir bono imzalatmış, kendini kefil kısmında yazılmış olgusunun yarattığı şekli durumdan istifade etmek istemektedir. C'nin B ile hiçbir ticari bağının olmayışı, A ile B arasındaki ticari ilişkiyi ortaya koymak, hatta B'yi tanık olarak dinletme düşüncesi bir işe yarayacak mıdır? C gerçekte kefil olarak bonoyu imzaladığını ispat etmeye çalışması beyhude bir uğraş mıdır? Mahkeme bonodaki şekli duruma bağlı mı kalacaktır? Ortada kötü niyetli bir itiraz yok ancak icra inkar tazminat talebi kabul edilir mi sizce?

Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.