Mesajı Okuyun
Old 28-05-2013, 19:45   #6
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hayalihakime
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim.Ben de HMK 183'ten yola çıkarak hatamı düzeltmeye çalışacağım.Diğer dosyadaki zabıtları ve evrakları da dilekçeme ekleyerek bizzat götürüp hakimle konuşacağım, inşallah herhangi bir sorun yaşamam.İlginize tekrar çok teşekürrler.

Sayın meslektaşım;

Öncelikle bu konudaki hukuki görüşüm şudur ki; kanunun sadece lafzı değil de, ruhu da dikkate alındığında, maddi bir hata olduğu apaçık ortada olan bu hususunun düzeltilebilmesini hukuk düzeninin koruması gerekmektedir. Aksi takdirde bir çok yasa hükmü katı bir şekilcilikten öte gitmez. Bu konuda bir içtihadı birleştirme kararında, birebir bu olaya da kesin uygulanırlığı tartışılır olsa da, "Bir kanun hükmünün, kanuna konuluş amacına aykırı bir sonuç doğuracak şekilde yorumlanması, hukuk ilkelerine ve kanunun hem sözü ile hem de özü ile uygulanmasını öngören Medeni Kanunun 1. maddesine uygun düşmez (T.C. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu, E. 1996/1, K. 1997/1, T. 22.2.1997)" denilmiştir.

Ancak, ben nedense hakimin talebinizi reddedeceğini, işin nihai kararını Yargıtay'a bırakacağını düşünüyorum.

Bu açıdan;

Diğer meslektaşlarımın tavsiyeleri ve duruşma hakimiyle yapacağınız görüşme sonrası bir netice alamayacağınız kanaatine varırsanız; bence konuyu müvekkilinize uygun bir şekilde izah edin ve kendisinden alacağınız muvafakat yazısı ile duruşmaya katılmayın, böylece dosyanın işlemden kaldırılmasını sağlayın (Tabi bu arada karşı taraf ve/veya vekilinin de davayı takip etmediklerini belirtmeleri gerekecek). 3 aylık süre sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinden; aynı davayı doğru tanıkları göstererek tekrar açın. En azından bu yol, mevcut durumdaki gibi vahim bir sonuç doğurmayacak, sadece davanın bir müddet uzamasına neden olacaktır.

Bu arada, ayrıca belirtmek gerekir ki, ıslah yoluyla dahi ikinci tanık listesi verilemez ve yine 145. maddenin uygulanma olanağı yoktur.