Merhaba,
Müvekkilim ve 3 kardeşi birlikte bir taşınmazı satın almak üzere taşınmaz sahibi ile anlaşırlar. (Sözlü olarak)
Kardeşler taşınmaz bedelinin bir miktarını malike öderler. (Ödemeyi kimin yaptığı hususu çekişmelidir.)
Geri kalan miktarı müvekkilim ödeyerek taşınmazın 3/4 hissesini kendi adına tapuda tescil ettirir. 1/4 hisse ise kardeşlerden biri adına tescil edilir.
Diğer iki kardeş, müvekkilim ve hisse alan diğer kardeşe karşı tapu iptal ve tescil davası açarlar. Bu davada ödemeyi birlikte yaptıklarını, ancak dava sonra devirin davalı 2 kardeş adına yapıldığını, bu nedenle her biri 1/4 hissenin kendi adlarına tescilini talep etmişlerdir.
Davacılar bu davada tanık deliline dayanmışlardır. Tanıklar, taşınmazda davacı kardeşlerin de pay hakkının bulunduğunu(!) belirtmişlerdir.
1- Herhangi bir resmi yazılı sözleşmeye dayanmayan bu dava dinlenebilir mi?
2- Davacılar, eski malike ödeme yaptıklarını iddia etmekle, açılacak herhangi bir davanın eski malike karşı açılması gerekmez mi?
3- Tapu iptal ve tescil davasında tanık deliline dayalı olarak taraflar arasında sözleşme olduğu hususu ispatlanabilir mi?
4- Hukuken davacıların ancak ve ancak şahsi alacak hakkı yok mudur?
Benim kanaatim davacıların ancak ve ancak eski malike bir alacak davası yöneltebilecekleri yönünde. Ancak mahkemenin ısrarla davaya devam etmesi ve tanıkları dinlemesi acaba bilmediğim bir şey mi var sorusunu getirdi? Değerli görüşlerinizi paylaşmanızı rica ederim. Teşekürler.