Müvekkil , bir müteahhitten iki adet daire satın alıyor.Müteahhidin teklifi üzerine,bu daireleri tapuda devir almayıp bunların parası ile müteahhit tarafından müvekkil adına bir arsa alınması ve bu taşınmaz üzerinde yapacağı dairelerden 3 adetini müvekkile vermesi konusunda anlaşma sağlanıyor.Müvekkil bu kişiye çok güvendiğinden taşınmaz alımı ve inşaat işleri yetkisi içeren bir vekaletname veriyor.Müvekkilin verdiği vekalette, ipotekli taşınmazların alımını içeren yetki de bulunuyor ama müvekkilin bu husustan haberi dahi yok.

Bu kişi, müvekkil adına bir taşınmaz alıp tapu senedini müvekkile veriyor.Müvekkil kısa bir sonra bu taşınmaz üzerinde, daha önceki malikin( öğrendiğimize göre müteahhidin gizli ortağı ) çok büyük miktarda borçları için ipotek bulunduğunu öğrenmiştir.Bankadan da ipotek haklarının devam ettiğine dair bir tebligat gelmiştir.

Bunun üzerine müvekkil müteahhidi vekillikten azlediyor.
Ancak müteahhit müvekkili bir sorun olmayacağına ikna ediyor ve müvekkil ile noterde düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat yapımı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalıyor.Ancak müteahhit, inşaata hiç başlamadan kaçıp gidiyor.

Açılacak davalar konusunda biraz tereddütlüyüm.

Yüklenici açısından belirsiz alacak davası ile edimin yerine getirilmemesinden kaynaklanan zarar ( Teslimi gereken dairelerin dava tarihindeki değerinin tespiti ile tazmini) yada vekalet yetkisinin kötüye kullanılmasından doğan zararı,

Eski arsa maliki açısından ise yine belirsiz alacak davası ile sebepsiz zenginleştiği miktarın tazminini istemeyi düşünüyorum.

Değerli görüşlerinizi benimle paylaşır mısınız?