Mesajı Okuyun
Old 17-05-2013, 22:42   #5
magistra175

 
Varsayılan

Söz konusu probleminizde, öncelikle ispat yükünün kime ait olduğunun tespitiyle işe başlanmalıdır. İtirazın iptlai davasında alacak iddiasında bulunan davacı(alacaklı) borcun varlığını ispatla mükelleftir. Olaydan anlaşıldığı haliyle siz, borçlu tarafından imza edilmiş adi senetle işin 400 birim olduğunu ispat etmiş durumumdasınız. Bu halde, bu iddiasının aksini yine aynı nitelikte(kesin delil kuvvetinde) delillerle ispat edilmelidir. Bu halde ispat yükü karşı tarafa geçmiştir. Bunu yapabilmek için, borçlu taraf kendi ticari defterlerini kendisi lehine kullanmak istemiştir. Ancak sizin olayınız da borçlunun kendi ticari defterlerini kendisi lehine kullanabilmesi mümkün değildir. Zira HMK m.222/III' e göre "İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir." Olayda siz borcun varlığını senetle ispat etmiş olduğunuzdan, borçlunun ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kullanması mümkün değildir. Keza sizin ticari defterlerinizde de borçlu lehine bir kayıt yoktur. Durum böyle olunca, borçlu adi senedin aksini başkaca yollarla ispat yoluna gitmelidir.