Mesajı Okuyun
Old 12-05-2013, 16:26   #3
aedilis

 
Varsayılan

Avukatlık kanununun 165. maddesine göre, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumlu olup, burada kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusudur. Müvekkil ve müvekkille sulh anlaşması yapan hasmın müteselsilen sorumlu olacakları vekalet ücretinin, avukatla müvekkil arasında yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunması ve sözleşmede sulh halinde ödenecek olan ücretin ayrıca kararlaştırılmış olması halinde, kararlaştırılan bu miktar üzerinden, avukatla müvekkil arasında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmakla birlikte sulh halinde ödenecek olan ücretin ayrıca kararlaştırılmamış olduğu, ya da yazılı bir ücret sözleşmesinin bulunmadığı, veya yazılı sözleşme mevcut olmakla birlikte geçersiz olduğu hallerde ise, sulh olunan miktara göre belirlenmesi gerektiği kabul edilmelidir.(13.H.D 2011/6250 2011/12808)



ÖZET: Müteselsil sorumluluğun gereği olarak, sulh sözleşmesinin taraflarının her biri, her iki tür vekalet ücretinin de tamamından sorumludurlar. Alacaklı alacağının tamamını, her iki taraftan da talep edebileceği gibi, dilerse sadece birinden de talep edebilir. Dava konusu olayda davacı, gerek müvekkilin ödemesi gereken akdi vekalet ücretinin, gerekse karşı taraf vekalet ücretinin, her iki davalıdan da müteselsilen tahsilini talep ettiğine göre, mahkemece her iki tür vekalet ücretinin de davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekir(13 H.D 2011/14007 2012/16661)Ayrıca bu davada davacı tarafça ayrıca mesleki onurunun zedelenmesi nedeniyle de 20.000 TL manevi tazminatta istenmiştir.

Saygılarımla