Mesajı Okuyun
Old 15-04-2013, 11:21   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ottomann
ancak, kararların hepsinde sanki, avukat tebligatı almış, ancak daha sonradan mahkemeye iade etmiş gibi bir izlenim var. (bu durumda, avukat, tebligatın zarfını alıp içini okuyup ondan sonra iade ediyor),

bizim olayda ise, tebligat hiç yapılmamış, postacı "vekillikten istifa ettiğinden, kabul etmemekle, iade" şeklinde not yazarak, tebligatı iade etmiştir.

sanki tam uymuyor gibi geliyor bana? tam buna uyan bir karar var mıdır?

Tam uyan bir karar, ancak sizin olayınız Yargıtay'ın önüne geldiğinde çıkar.

Kararlardaki hukuk mantığını yakalamak gerekir. Bu mantığı da yukarıdaki mesajlarımdan birinde şöyle açıklamışım:

Alıntı:
Kararda ve uygulamada aranılan husus:

Ödeme emri/Mahkeme kararı davayı takip eden vekile tebliğ edildiği tarihten itibaren tüm süreler işlemeye başlamaktadır. Bu itiraz süresi olabilir, temyiz süresi olabilir. Tebligatı alan vekil, itiraz/temyiz süresi içinde müvekkilinden bir yazılı "muvafakat" "ibraname" "temyizden/itirazdan feragat" vb. gibi belge almadıkça, süresi içinde gereğini yapmak zorundadır. Aksi takdirde disiplin suçu ve görevi suistimal suçu işlemiş olacaktır. Çünkü yasa gereği, istifanın müvekkiline mahkeme vasıtasıyla tebliğinden itibaren 14 gün daha vekillik görevi devam edecektir. Noter marifetiyle istifa etmişse yine mahkemeye bildirecek, mahkeme bu defa karşı tarafa da durumu bildirecektir. Aksi takdirde karşı taraf tebligatları yine bu vekile çıkaracaktır.Bu husus kararda şöyle belirtilmiştir: