| 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        Sayın Tekin, burada vefat eden eden kurum personeli   bütün malını mülkünü kaçırmış durumda.Yani hazineye kalacak bir  malvarlığı yok.Haricen yapılan araştırmalarda üzerine kayıtlı malvarlığı  olmadığı tespit edildi.Kurum zararının tazmini açısından son çare  tasarrufun iptali aklıma geliyor.Ama bunun şartları da tam olarak  oluşmadı.O yüzden nasıl bir dava açacağım konusunda tereddüt  ediyorum.
         | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
Sayın İzgi. Konu gerçekten ilginç. Şöyle bir karar buldum.
T.C.
  YARGITAY
  2. HUKUK DAİRESİ
  E. 2009/8112
  K. 2010/10834
  T. 2.6.2010
  • DEVLETİN YASAL MİRASÇILIĞI ( Mirasçı Bırakmaksızın Ölen Kimsenin Mirası  Devlete Geçeceği - Mirasbırakanın Yasal Mirasçıları Bulunduğundan Hazine'nin  Mirasçılığı Söz Konusu Olmayacağı )
  • YASAL VE ATANMIŞ MİRASÇILARIN MİRASI REDDİ ( Tereke İflas Hükümlerine Göre  Tasfiye Edilip Tasfiye Sonunda Arta Kalan Değerler Mirası Reddetmemişler Gibi  Hak Sahiplerine Verileceğinden Tasfiye Sonunda Arta Kalan Değerler Üzerinde  Hazine'nin Herhangi Bir Hakkı Bulunmadığı )
  • MİRASÇI BIRAKMAKSIZIN ÖLEN KİMSE ( Mirası Devlete Geçeceği -  Mirasbırakanın Yasal Mirasçıları Bulunduğundan Hazine'nin Mirasçılığı Söz Konusu  Olmayacağı )
  • MİRASIN MİRASÇILARIN TAMAMI TARAFINDAN REDDİ ( Tereke İflas Hükümlerine  Göre Tasfiye Edilip Tasfiye Sonunda Arta Kalan Değerler Mirası Reddetmemişler  Gibi Hak Sahiplerine Verileceğinden Tasfiye Sonunda Arta Kalan Değerler Üzerinde  Hazine'nin Herhangi Bir Hakkı Bulunmadığı )
  4721/m.501, 605,  612
  ÖZET : Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer.  Mirasbırakanın yasal mirasçıları bulunduğundan Hazine'nin mirasçılığı söz konusu  olmaz. Aynı zamanda, yasal mirasçıların tamamı 
Türk Medeni Kanunu'nun 605.  maddesine uygun şekilde mirası reddetseler dahi, tereke sulh hakimince iflas  hükümlerine göre tasfiye edilip, tasfiye sonunda arta kalan değerler mirası  reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğinden tasfiye sonunda arta kalan  değerler üzerinde Hazine'nin herhangi bir hakkı bulunmamaktadır.  
 
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda; mahalli  mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp  düşünüldü:  
 
KARAR : Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer. (  TMK. m. 501 ) Mirasbırakan Halit'in yasal mirasçıları bulunduğundan Hazine'nin  mirasçılığı söz konusu olmaz. Aynı zamanda, yasal mirasçıların tamamı Türk  Medeni Kanunu'nun 605. maddesine uygun şekilde mirası reddetseler dahi, tereke  sulh hakimince iflas hükümlerine göre tasfiye edilip, tasfiye sonunda arta kalan  değerler mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğinden ( TMK. m. 612  ) tasfiye sonunda arta kalan değerler üzerinde Hazine'nin herhangi bir hakkı  bulunmamaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında yazılı şekilde hüküm kurulması  doğru görülmemiştir.  
 
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle  BOZULMASINA, 02.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
 Anlaşılan bu durumda hazine mirasçı olamıyor. 
Sanki şu karmaşık yol izlenebilir:
Öncelikle sulh hukuk mahkemesine yukarıdaki içtihat dayanak gösterilip müracaat ederek iflasa göre tasfiye istenir. Ardından İİK m.277-2
 
(Değişik: 3890 - 3.7.1940 / m.1) İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci  maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu davayı aşağıdaki  şahıslar açabilirler :
 1- Elinde muvakkat yahut kat'i aciz vesikası bulunan her alacaklı,
 2- 
İflâs idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü  fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri.
yollamasıyla 
İİK m.255/3 
"Şüpheli bir hak mevzuubahs oldukta iflâs dairesi alacaklılara keyfiyeti ilân  eder yahut mektupla bildirir ve 245 inci madde mucibince muamele yapılır."
ve bu maddenin yollamasıyla
İİK m.245
Alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görmedikleri bir  iddianın takibi hakkı istiyen alacaklıya devrolunur. Hâsıl olan neticeden  masraflar çıkarıldıktan sonra devralanın alacağı verilir ve artanı masaya  yatırılır
hükmüne göre tasarrufun İptali davası açılabilir.