Mesajı Okuyun
Old 28-03-2013, 12:48   #2
Lpolat

 
Varsayılan bekletici mesele

Sayın meslektaşım bu konuda doktrinde ve yargıtay kararlarında yerleşmiş bir durum söz konusu değildir
ancak burda izenmesi gereken yol

a) B.K.nun 53.maddesinde ceza mahkemesince verilen kararların hukuk hakimini bağlayacağına ilişkin açık bir hüküm olmadığı gibi, madde metninde açıkça belirtildiği üzere, hukuk hâkimi, kusurun varlığını ve derecesini belirlemede bütünüyle bağımsızdır ve bunun sonucu, ceza mahkemesindeki kusura ilişkin bilirkişi raporuyla bağlı değildir. Ancak,hukuk hâkimi, ceza mahkemesinde toplanan delillerle, olayın ne yolda meydana geldiğine ve özellikle fiilin hukuka aykırılığına ilişkin maddi olguları dikkate almak ve kesin kanıt kabûl etmek zorundadır.



İşte bu nedenlerle, ceza davası daha önce açılmış ve ileri bir aşamaya gelmiş ise, hukuk hâkimi, ceza davasının sonuçlanmasını ve hükmün kesinleşmesini beklememekle birlikte, kanıt toplama aşamasının tamamlanmasını beklemeli ve bunları tazminat davasında ileri sürülen kanıtlarla ve tanık anlatımlarıyla birleştirerek kusur incelemesi yaptırmalıdır.



b) Buna karşılık, hukuk mahkemesinde tazminat davası açılmış ve ileri bir aşamaya gelinmiş olup da, ceza kovuşturması uzamış ve henüz ceza davası açılmamışsa veya türlü nedenlerle açılması gecikecek ise, artık beklemek söz konusu olmamak gerekir. Çünkü, Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, haksız eylemin aynı zamanda cezalandırılabilir bir suç niteliğinde sayılması için ceza davası açılmış olması ve mahkumiyet kararı verilmiş bulunması şart değildir. Ayrıca, hukuk hakiminin, eylemin suç niteliğini doğrudan araştırma yetkisi bulunmaktadır.