Mesajı Okuyun
Old 22-03-2013, 19:07   #57
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Gerçekten bir yorum farkımız olduğu ortada. Ancak sizin görüşünüz de kendi içinde tutarlı ve üzerinde düşünmeye değer.

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Hukuki açıdan yorum farkı sebebiyle ayrılıyoruz.

Etik açıdan baktığımda açıkçası öyle abartılacak gayri ahlaki bir durum yok, tarafların tümü avukat, bu işten faydalananlar öz itibari ile müvekkil olsa dahi avukatın menfaatine zira başka şehire giderek daha fazla masraf yapacağına, daha az masrafla güvenli (?) bir şekilde işini görüyor. Bağlantıyı yapmak için de emek sarfedilip risk alınıyorsa bunun bir bedeli olabilir. (işin etik tarafında çok değilim)

Bu işten hem avukat hem müvekkili faydalanır zira normalde harcanacak olandan oldukça az bir para ile söz konusu işi yapılacaktır. Bu durumda avukat zamandan, müvekkil paradan tasarruf eder. Tevkil alan avukat da para kazanmış olur.

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Hatta tevkil edilen avukatın bu işi gönüllü yapmasını beklemek de ne kadar etik o da ayrı bir tartışma konusudur. Zira ücretsiz iş almamız gerektiğini sürekli vurguluyoruz.

Evet bu konuda sitede güzel bir tratışma var. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=1623 Bana kalırsa avukatların ücretsiz iş yapmasında (niyet temiz olduktan sonra) sıkıntı yok ancak yasaya biçimsel bakarsanız gerçekten de ücretsiz iş yapmak çok da hukuki görünmüyor. İtiraf ediyorum ki; bu tartışma sırasında THS deki hizmetin ücretsiz yapıldığını sürekli belirten meslektaşlara zaman zaman yasada bunun yasak olduğunu ifade etmek istedim ancak bu bir nevi haksız ve vicdansız bir saldırı olur diyerek kendimi engelledim.

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Ancak sizi açınızdan değerlendirdiğimde, nihayetinde yasanın yasak koyarak aradığı aracılık işi, yapmak istedğiniz iş olduğunu düşünüyorum. Burada bağlantı yaptığınız kişiler aslında avukatlar değil, vatandaş ve avukattır, nihayetinde vekil müvekillini temsilen tevkil veriyor, sizde aracılık işinden para alırsanız aslında avukatın müvekkilden aldığı paranın bir kısmını almış oluyorsunuz.

1-Avukat mesleğinden kaynaklanan bir işle ilgili değil de şahsi bir davası için bu sistemi kullanırsa haklı olabilirsiniz ancak onun dışındaki durumlarda avukat bu sistemi yani AvukatYardım'ı "Avukat Sıfatıyla" kullanmaktadır. Ben kesinlikle bunun mesleki bir durum olduğunu düşünüyorum. Eğer vatandaş ile avukat arasında bir bağdan söz edersek o zaman bir vekalet sözleşmesinden bahsetmemiz gerekir. Burada ise açık bir tevkil ilişkisi vardır.
2-Olaya benim açımdan bakmayınız çünkü sistemi bir şirket işletecektir. Şirket kuruldu ve ben de ne ortağı ne de yetkili müdürüyüm. Resmi hiçbir bağım yoktur.

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Eleştirim ise şudur; bu işin gönüllü de yapabileceğini sonradan eklediniz ve görüşler değişti, oysa sitenizi okuduğumda (nasıl çalışır bölümü) bunun bir ek seçenek olarak sunuyorsunuz, pratikte aracılık işi genel itibari ile ücrete tabi ve aracılık işllemi aslında devam ediyor. Eş sonuçla; seçenekler arasına gönüllük eklentisinin sunulmasıyla yasal engeli bence aşmış olmuyorsunuz.

Evet sistem hizmet bedeli açısından iki seçenek sunuyor: “Ya bana şu ücreti öde ya da bu hizmetten ücretsiz faydalan”. Eğer ek seçenekten kastınız sistemi kullanacak olan avukata ödeme miktarını belirleme imkanı vermemek ise yani "ya şu belli rakamı öde ya da hiç ödeme" seçenekleri size bir dayatma gibi geldiyse bunun cevabı şudur: Öncelikle belirlediğimiz rakam bence makuldür. Ayrıca “ödememe seçeneği” verilmesi hizmet bedelinin miktarını anlamsız kılıyor. Yani o işi ücretsiz yapmayı seçmek varken diğer seçeneği tercih eden avukat nihayetinde bu ücreti makul buluyordur. Hizmet bedeli miktarını avukatın belirlemesine izin vermiyor olmamız sistemin işlevi ile ilgilidir. İşlev sabittir yani sitenin vereceği hizmet tevkil edilen işin niteliğine göre değişen bir hizmet değildir. Dolayısıyla bedelin sabit olması da makuldür. Ayrıca bir nevi hesabın miktarına göre bahşiş verilmesi gibi bir duruma da düşmek istemediğimiz için sabit bir ücret belirledik.

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Sonuç; yasaya engel bir durum olduğunu düşünmüyorsanız ve hatta buna ilişkin cevaz aldığını düşünüyorsanız (ki bence İstanbul Barosunun yazısı engel hali olduğunu belirtiyor) yolunuza devam etmelisiniz. Ben sizin gibi düşünüp, (işin hukuki olduğunu) bu yol aklıma gelseydi ve bu işlerden biraz anlasaydım, işin etik tarafını çok önemsemeden, terddütsüz yola devam ederdim.

Saygılar...
Bu son paragrafı destek olarak algılıyorum ve teşekkür ederim