Mesajı Okuyun
Old 21-03-2013, 11:56   #3
Av.Çirem NACZİTİT

 
Varsayılan

Söz konusu yargıtay kararının hukuka uygun olmadığını düşünüyorum. Kararın dayanaklarından biri de: 'sözleşmenin her sayfasının imzalı olması gerektiğine dair BK'da hüküm bulunmamasıdır.' ancak aksine bir düzenlemede mevcut değildir. Özellikle tacirler arasındaki işleyişi düşündüğümüzde: TTK. m2/2: Bir bölgeye veya bir ticaret dalına özgü ticari örf ve âdetler genel olanlara üstün tutulur. İlgililer aynı bölgede değillerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmedikçe, ifa yerindeki ticari örf ve âdet uygulanır.' hükmünü getirmektedir.

Bu madde dayanağınız olabilir.

Bunun dışında; sadece son sayfası imzalanmış ve ara sayfalarından birinde cezai şart kararlaştırılmış bir sözleşme olsun. İki asıl olarak taraflarda muhafaza edildiğini düşünelim. İleride ortaya çıkan ve cezai şart bedelinin tahsili konulu bir davada kötü niyetli tarafın sözleşmenin bütününü bozmadan sadece bu rakamda oynaması ve halihazırda iki ayrı bedelin mevcut olduğu sözleşmeler için nasıl bir hüküm kurulacaktır?

Yargıtay'ın bu kararının kötü niyetli taraflarca istismar edilebileceğini düşünüyorum.