Merhabalar;
Sitede bu yönde bulduğum tüm soruları ve cevapları okudum ama hala aklımın takılı olduğu bir şeyler var ve çözemedim.
Temelde hizmet tespiti davasının 5 yıllık hak düşürücü süreye bağlı olduğunu ve bu sürenin iş akdinin sonra işlemeye başladığında sorun yok. Ama şöyle bir durum var; müvekkilim X firmasında çalışmaya başlıyor ve yaklaşık 10 sene çalıştıktan sonra işten ayrılıp Y firmasına giriyor. Y firmasında da 10 sene çalıştıktan sonra emekli olmaya karar veriyor ve SGK' dan gün hesabı yaptırıyor. BU sırada X firmasında çalışırken ilk iki sene sigorta girişi yaptırıldığı halde sigorta priminin ödenmediğini görüyor.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
İşe giriş bildirgesinin varlığı halinde hakdüşürücü süreden söz edilemeyecektir.
Ancak bu tür davaların kanıtlanması (Yargıtay'ın son dönemde ki kararlarında talep ettiği imkansız tespitler) bir hayli güçleşmiştir.
O yıllar arasında müvekkiliniz ile aynı iş yerinde çalışmış bordro tanığı bulmanız halinde işiniz kolaylaşacaktır |
|
 |
|
 |
|
Aklıma takılan şu; sigorta girişinin olması ancak prim ödenmemesi bizi hak düşürücü süre yönünden koruyacak diyebilir miyiz? müvekkilin X ve Y firmalarındaki toplam çalışması tamamen kesintisiz bir çalışma ve iki firma arasında hukuki yada organik bir bağ yok. Müvekkilin Y firmasında çalışmaya devam etmesi X firmasına karşı hak düşürücü süreyi korur mu?
Şimdiden teşekkürler.