08-03-2013, 15:55
|
#4
|
|
Tazminat ve nafaka konusunda hem fikirim anlaşmalı boşanma halinde bunlar istenemiyor. Çünkü burada boşanmanın fer'isi olmaması da etkili. Ziynet ve genel anlamda boşanmanın feri olmadığından Mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet talepleri boşanma davasında istense dahi hakim bu hususta karar veremez.
Çünkü ayrı bir davanın konusudur. Harç yatırılması gerekmektedir. Daha sonra ilgisi nedeni ile birleştirilebilinir.
Ancak bana göre protokolde hiç bir şekilde değinilmeyen ziynet talebi, sırf anlaşmalı boşanmanın düzenlenmesi ile "her konuda anlaşıldığı" karinesine takılmamalıdır. Takılırsa kanunun ruhuna aykırı olacaktır. Neticede herkes avukat kanalı ile hazırlatmıyor protokolü... Yahut kendisine dayatılan protokolü imzalamadan önce bir avukata göstertemiyor. Ya da bazen sırf bir an evvel boşanabilmek için (şiddet, tehlike, daha başka baskı) sebebi ile bir an önce kurtulmak için maddi konuları gündemde tutmayabiliyor.
Keza bizim müvekkilin durumu da budur. Aldatan, şiddet uygulayan kocaya karşı avukatsız boşanma davası açıyor dava açıldıktan kısa süre sonra karşı taraf gel anlaşmalı boşanalım bitsin bu dava diyor, müvekkil bir an önce bitecek diye seviniyor imzalıyor...
Hakkaniyete aykırı değil mi? İstisnai ayrık bir durum yok mudur?
Ziynet eşyası talebim yoktur demek bunu talep etmiyorum çünkü aldım anlaştım yahut feragat ettim anlamına mı gelir? Böyle mi yorumlanmalıdır. Hatta bizim olayda ziynete ilişkin talep olmadığı bile yer almamakta tamamen boş/unutulmuş bir durum olarak görünmekte. Mahkemede alakasız bir şekilde katibin duruşma öncesi protokole bakmadan her anlaşmalı boşanma davasında hazırladığı metin copy/paste yapılmakta Müvekkilin "Boşanmak istiyorum başka birşey istemiyorum" demesi nedeni ile metinde ziynet eşyası talebim yoktur şeklinde ifade geçmekte ve müvekkil imza atmaktadır. Gerekçeli karar da dahi eşya ve ziynet hususunda talep olmadığından bu hususta karar vermeye yer olmadığı şeklinde ifade geçmektedir.
Hani ziynete ilişkin hüküm? ki kesin hüküm olsun...
Ya da aynanın arkası; Ziynete ilişkin önümüze engel olarak çıkan "kesin hüküm" atıfta bulunulan boşanma davasının gerekçeli kararında yer alan, "ziynet eşyası talebi olmadığından bu hususta karar vermeye yer olmadığına dair kurulan hüküm" eee? bu şimdi engel bir kesin hüküm müdür? Afedersiniz ama kabak gibi biz bu hususta hüküm vermedik demiş mahkeme...
|