Mesajı Okuyun
Old 02-03-2013, 22:06   #2
law in law

 
Varsayılan

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece, yirmi yıllık hak düşürücü süre dolduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu taşınmaza 27.04.1979 tarihinde el atıldığı anlaşılmaktadır.
30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kanuna eklenen Geçici 6. madde ile;
“Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma görüşmelerinin neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılmaması halinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir.” hükmü getirilmiş olduğu ve davacı tarafın uzlaşma talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 07.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.