T.C.
 YARGITAY
 13. HUKUK DAİRESİ
 E. 2009/14151
 K. 2010/8581
 T. 14.6.2010
 • HUKUKA VE AHLAKA AYKIRI OLARAK VERİLEN ŞEYİN İADESİ TALEBİ ( Davalı Karşı Davacının Asıl Davanın Konusu Paranın Hava Parası Olduğunu ve Geri İstenemeyeceğini Savunduğu - Kendisinin Vermiş Olduğu Parayı da Geri İsteyemeyeceği )
 • HAVA PARASI OLARAK VERİLEN BEDELİN İADESİ İSTEMİ ( Davalı Karşı Davacının Asıl Davanın Konusu Paranın Hava Parası Olduğunu ve Geri İstenemeyeceğini Savunduğu - Kendisinin Vermiş Olduğu Parayı da Geri İsteyemeyeceği )
 • SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Davalı Karşı Davacının Asıl Davanın Konusu Paranın Hava Parası  Olduğunu ve Geri İstenemeyeceğini Savunduğu - Kendisinin Vermiş Olduğu  Parayı da Sebepsiz Zenginleşme Hükümleri Kapsamında Talep Edemeyeceği )
 818/m. 65
 ÖZET : İtirazın iptali davasında; hukuka ve ahlaka aykırı bir  amaca ulaşmak için verilen şeyin iadesinin istenemez. Davalı-karşı  davacı da asıl davada dava konusu edilen paranın siz konusu büfe için  alınan hava parası  olduğunu ve geri istenemeyeceğini savunmuş, diğer yandan da davacıdan  sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödemiş olduğu bedelin tahsilini  talep etmiştir. Mahkemece asıl davada sözleşmenin geçersiz olduğu  gerekçesiyle reddolunmuştur. Davalı-karşı davacı ödemiş olduğu bedelin hava parası  olduğunu ileri sürerek karşı dava açtığına göre vermiş olduğu parayı  davacıdan isteyemez. Öyle olunca Mahkemece karşı davanın da reddine  karar verilmesi gerekir. 
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının  yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas  davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davalı  avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı  kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan Mehmet ve vekili geldi,  davacı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve  hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra karar için  başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu  saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 
KARAR : Davacı, Bileyciler sok. Eminönü/ İstanbul  adresinde bulunan "Sebil Büfe" isimli büfenin %50 hissesinin adi ortağı  olduğunu, büfeyi 24.06.2007 tarihine kadar işlettiğini bu tarihte ise  davalı Mehmet'e hissesini protokol ile 60.000.-TL. bedel üzerinden  sattığını, bedelin 20.000.-TL'sinin peşin olmak üzere kalan kısmın ise  taksitle ödenmesinin kararlaştığını, davalı Mehmet'in Belediyede memur  olduğu için hissenin eşi olan diğer davalı Suzan üzerine devredildiğini,  davalıların 02.07.2007 tarihinde ödemeleri gereken 15.000.-TL'yi  ödemediklerini, bu bedelin tahsili için takip başlattığını ancak takibe  itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına karar  verilmesini istemiştir. 
Davalılar cevap ve karşı dava dilekçelerinde; Davaya konu Sebil  Büfe'nin kiracısının aslında 11.11.2004 başlangıç ve 31.12.2005 tarihli  bitiş tarihli kira kontratı ile dava dışı Hayrettin olduğunu, bu  tarihten sonra ise kontratın Hayrettin'in üzerinde kalarak, büfenin,  muhtelif şahıslarca ve hava parası ödenmek suretiyle kaçak olarak işletildiğini, davacının istediği bedelin hava parası olduğunu, büfe üzerinde bir hakkı bulunmadığını, 6570 Sayılı Yasa'nın amir hükümleri gereğince hava parasının  alınmasının hukuka aykırı olduğunu, Vakıflar Müdürlüğü'ne burayı  devralma noktasında yaptıkları başvuruyu geri çektiklerini, davacının  burası üzerinde resmi hak sahibi olmadığını belirterek, davanın reddi  ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, kendileri tarafından açılan  davanın ise kabulü ile davacıya haksız yere ödenen 20.000.-TL'nin  davacı-karşı davalıdan tahsiline, karar verilmesini istemiştir.  Mahkemece asıl davanın reddine karşı davanın ise kabulüne karar  verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun  gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirine bir isabetsizlik  bulunmamasına göre davacı-karşı davalının aşağıdaki bent dışında kalan  sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 
2- Dosya içerisinde mevcut İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğünden  gelen cevabı yazı içeriklerine ve tüm dosya kapsamına göre; davacı  tarafından, davaya konu Sebil Büfe üzerindeki %50 ortaklık payının  davalılara devredildiği ileri sürülmüş ise de; davaya konu büfe üzerinde  davacının resmi olarak bir sıfatının bulunmadığı, bu alanın Koruma  Kurulu'nun 10.03.2006 tarihli karan ile sebil fonksiyonu dışında bir  amaçla kullanılmayacağı ve yalnızca kontratlı kiracı sıfatı bulunduğu  belirtilmiş olmakla, davalı-karşı davacının da açık kabulünde olduğu  üzere, davaya konu büfenin "hava parası"  olarak tabir edilebilecek bir bedel karşılığında davalı-karşı  davacılara devredilmek istendiği bu amaçla taraflar arasında 24.06.2007  tarihli protokolün tanzim edildiği anlaşılmaktadır. 
BK'nın 65. maddesinde, Hukuka ve ahlaka aykırı bir amaca ulaşmak  için verilen şeyin iadesinin istenemeyeceği yönünde açık düzenleme  mevcuttur. BK'nın 65. maddesinde, haksız veya hukuken bir maksat elde  edebilmek için verilmiş olan şeyin geri alınmasına yer olmadığı  açıklanmıştır. Davalı-karşı davacı da asıl davada dava konusu edilen  paranın hava parası  olduğunu ve geri istenemeyeceğini savunmuş, diğer yandan da davacıdan  sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödemiş olduğu 20.000TL.nin  tahsilini talep etmiştir. Mahkemece asıl davada sözleşmenin geçersiz  olduğu gerekçesiyle reddolunmuştur. Davalı-karşı davacı ödemiş olduğu  bedelin hava parası  olduğunu ileri sürerek karşı dava açtığına göre bu durumda BK'nın 65.  maddesi uyarınca vermiş olduğu parayı davacıdan isteyemez. Öyle olunca  Mahkemece karşı davanın da reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı  şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykın olup, bozma nedenidir. 
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan neden ile davacının  sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenler ile  davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına  BOZULMASINA, peşin alınan 270,00.-TL. temyiz harcının istek halinde  iadesine, 14.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.