Mesajı Okuyun
Old 27-02-2013, 12:55   #39
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz

Mesela şu mudur "ben, sadece sistemin maliyetinin bedelini alacağım, diğer kısımları hayır için yapıyorum; dolayısıyla (tufeyli kelimesi biraz ağır olmuş yumuşatalım) kâr elde etmek ve/veya tacir zihniyeti ile hareket etmek söz konusu değil ve bu sebeple sistemin işleyişi 48. maddeye girmiyor" mu diyorsunuz veya?


Bu işe giriştiğimde doğrusu çok idealist bir yaklaşım benimsemiştim. Yani gerçekten profesyonelce hazırlanmış bir site olsun ve hatta daha önceki mesajlarımda da belirtmiş olduğum üzere sistem mümkün olduğunca otomatikleşsin, tevkil edecek avukat sitede gerçekten birkaç tıklamayla işini halledebilsin ve angaryaları site yüklensin istedim. Hala da öyle istiyorum. Bunu sağlamak içinse bir kere çok iyi bir yazılım ve veri alt yapısı gerekiyor. Sitemizi ve yazılım alt yapısını hazırlayan arkadaşımız, 10 yıl boyunca Amerika’da üst düzey bilgisayar firmalarında yazılım uzmanı olarak çalışmış bir mühendistir mesela. Kullandığımız grafikler bile tescillidir örneğin. (Sayın Av. Peitho Minerva’ya selam olsun)
Ayrıca sadece bu sitenin reklamı ve tevkil almak isteyen meslektaşlardan talep toplamak için facebook ta ücretli reklam yayınlatıyoruz. Şirketin kuruluşu, matbaa ve görsellerin hazırlanması v.s. gibi hazırlık masrafları ile birlikte şimdiden ciddi bir gider oldu. Ayrıca istiyorum ki sitenin sürekli takibini ve gerekli işleri yapacak bir veya iki personel istihdam edeyim. Bunların dışında ben de site sürerken bu işe ciddi bir mesai vermek zorundayım. Bunların dışında site üzerinden yapılan tüm işlemleri sigorta kapsamına aldırabilirsek (şirketlerin bu konuda kafaları karıştı, izah etmeye çalışıyoruz) işte o zaman karşımıza gene çok yüksek bir gider çıkacak. Hal böyle olunca sistem işledikçe sürekli ve ciddi bir gider olacağı kesin. Ancak böyle olmazsa o ya da bu amaçla kurulup kısa bir süre sonra silinip giden binlerce siteden biri olur.
Bu maliyetin karşılanması için siteden bir gelir elde etmek zaruri. Başta üyelik ücreti almayı düşündük ancak bunu iki sebepten istemedim. 1-Ücretli üyelik siteye katılımı azaltacaktır. Bunu hiç istemiyorum. 2- Sitenin verdiği ana hizmetten yani tevkil hizmetinden faydalansın ya da faydalanmasın her üyeden aynı ölçüde para talep etmek bana haksızlık gibi geldi. Ben de bu sebeple sadece masrafların çoğunun doğumuna sebep olan ana mekanizmayı yani tevkil hizmetini kullananlardan ücret almayı doğru buldum. Bu ücreti de tevkil edilen işin üzerinden değil sabit bir rakam olarak belirledik ki komisyonculuk gibi bir izlenim vermeyelim. Ben -belki de niyetim başka olduğu için- zaten hiçbir zaman bunu komisyonculukla bağdaştırmadım ve gene de kafam çok net olmadığı için Baroya fikir sorduk. Baro gördüğünüz şekilde bu sisteme olur verdi. Başvuru dilekçemi okuyanlar görecektir ki barodan hiçbir şeyi gizlemedik, amacımız neyse ortaya koyduk çünkü ben bu site kalıcı olsun ve sağlam temellerle kurulsun istiyorum. Alacağımız ücretin ne kadar makul olduğu da zaten sistem faaliyete geçince görülecektir.
Şunu eklemeliyim; sitenin ne derece tutacağını, site üzerinden ne kadar tevkil işi yapılacağını v.s. bilemiyoruz tabii ki. Dolayısıyla işleyiş bizim masraflarımızı karşılar mı emin değilim. Son olarak şunu da ekleyeyim, eğer olur da sistem tutar ve site sadece reklam geliri ile kendini çevirebilir hale gelirse o zaman zaten alınan ücreti kaldıracağız. Daha ne söyleyebilirim.


Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz

P.S: Yasayı eleştirebiliriz, beğenmeyebiliriz, böyle durumlarda bir hukukçu olarak gereğini yapmaya çalışabiliriz; fakat yasal bir düzenleme varken; "bu yasakçı zihniyet de ne", "böyle yasa mı olur" gibi söylemler -en azından- biz hukukçulara yakışmıyor (diye düşünüyorum )


Yasakçı zihniyet ifadesinin maksadı şudur: Bence bu iş, m.48 in yasaklamayı amaçladığı iş değildir. Yapılan işi bu kalıba sokmaya çalışmaya çabaladığımız kadar aksine çabalasak bunu görebiliriz. Nitekim daha önceki bir mesajımda yönelttiğim soruya karşılık bulamadım henüz. 13 numaralı mesajımda
"Lütfen biri bana Adli Yardım'dan iş alan avukatın ödeneğinden baro tarafından yapılan NİSPİ %10 kesintinin bu işten daha masum olduğunu,
UYAP üzerinden yapılan her sorgudan ücret alınmasının veya her vekalet üzerinden pul parası ödemenin bu işten ne farkı olduğunu açıklasın..." Bunların yasal dayanakları olması bu sorumun önemini azaltmaz. Netice itibarı ile kalıp olarak bu üç durum da bal gibi m.48 e sokulabilir ancak 48 in amacı bu tür şeyleri yasaklamak olmadığı için yasa koyucu bunlar için yasa maddesi düzenlemiş. Bence bizim durumumuz için de pekala bir yasa maddesi düzenlenmiş olabilirdi.


Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
* TDK: Tufeyli: Arapça kökenli bir kelimedir ve 1) asalak, 2) salaş, yıkık, virane anlamındadır.

Daha önce ben de gerekçeyi okumuştum. 36 numaralı mesajımda "...adım nerdeyse asalağa çıkarıldığı halde..." ifademin sebebi budur

Sayın Özoğul

Alıntı:
Yazan Engin Özoğul
Avukatlık Kanunu madde 48'in hangi ihtiyaca binaen ortaya çıktığını düşünürken Ali Haydar Özkent'in "Avukatın Kitabı" isimli eserinde şu açıklamalara rastladım. Katkı olması açısından paylaşıyorum:

"İstanbul Barosu, avukatla iş sahibi arasında mekik dokuyan, simsar kahvelerinde topladığı işi akşam çınar altında avukata getiren tipleri ve böylelerinden iş alan bazı arkadaşları tanır. Şimdiye kadar yalnız meslek şerefinin yasak ettiği böyle hareketler kanunun ağır cezasile korkutulmuştur. Yine bazı polislerin ve hapishane gardiyanlarının ve hatta müdürlerinin bazı avukatlarla iş ortaklığı yaptıkları, karakola, tevfikhaneye düşmüş suçlulara ve kaçakçılara avukat tavsiye ve hatta tayin ederek kazan kaynattıkları meçhulümüz değildi. Böyle meyanecilik yapanlar, memur iseler cezaları altı ay hapisten aşağı olamaz. Encümen mazbatasında da işaret olunduğu üzere(Sayfa: 20) bugüne kadar avukatlara ve iş sahiplerine dellallık ve meyanecilik eden birtakım eşhas, faaliyet halinde görülmekte ve hatta bu arada tevfikhanelerde bazı memur ve gardiyanların bile müdafi bulmayı menfaat karşılığı adet edinmiş olduklarına tesadüf edilmekte idi. Esası pek çirkin olan ve her bakımdan adalet işlerinde mahzur tevlit eden bu halin menedilmesi çok yerindedir." (yukarıda zikredilen eser sayfa 414)


Ben de, 48.maddenin ruhu bana ne ifade ediyor derken bunu söylemeye çalışmıştım. Teşekkür ederim.