Mesajı Okuyun
Old 26-02-2013, 22:03   #33
Avukat Tekin

 
Varsayılan

Şunu kendi içinizde iyice ve başka hiçbir şeyle bağlantı kurmadan düşünmenizi rica ediyorum.
Genel anlamda aracılık ve/veya komisyonculuk yapmak suç mudur?
Tabii ki değildir. Öyle olsa idi mesela emlakçıların, asıl deyişle emlak komisyoncularının hepsinin yargılanması gerekirdi. Ya da sporcu, oyuncu menajerliği adında bir meslek olmazdı. Bu iki meslek mensubu da kendisine ait olmayan bir hizmeti (sporcunun ya da oyuncunun yeteneğini pazarlayan menajer örneğinde olduğu gibi) ya da malı (insanların sahip oldukları gayrimenkulleri pazarlayan emlakçı örneğinde olduğu gibi) pazarlamakta ve müşterilerinin elde ettikleri gelir üzerinden belli bir yüzde ile komisyon almaktadır.
Bunlar çok net örnekler olmakla birlikte ESASINDA; “MAL” YA DA “ÖZEL BİLGİ VE/VEYA ÖZEL YETENEĞE DAYALI NİTELİKLİ HİZMET” ÜRETMEYEN HERKES ARACIDIR. Ki tüm dünyada bu durumdaki insan sayısı bir milyardan çok daha fazladır diye tahmin ediyorum. Bildiğiniz köşedeki bakkal amcanın yaptığı iş aracılıktır. Size sunduğu tek şey malları vitrine dizmek ve genel icap ile alımınıza açmaktır. Kitapçıların tamamı aracıdır. Sadece kendi yazdığı kitapları satan bir kitapçı gördünüz mü hiç? Bütün manavlar, kasaplar, züccaciyeciler, tuhafiyeciler, giysi satan mağazalar, üretimi kendisi yapmayan tüm mobilyacılar, beyaz eşyacılar, inşaat malzemesi satanlar, eczacılar, koca koca bankaların tümü, tüm finans ve factoring kuruluşları, leasing firmaları, borsada işlem yapan herkes ama herkes ve aklıma gelmeyen bir sürü meslek sahibi insan ARACILIK yapmaktadır. Biraz daha düşününce oteller, tüm meyhaneler, barlar felan hepsi ama hepsi aracıdır. Bu saydıklarım arasında bizim internet sitesini kurmak için gösterdiğimiz ve yürütmek için göstereceğimiz emekten daha fazla emek harcayanı da vardır daha az harcayanı da ancak bu saydıklarımın ve bizim sitemizin, hepsinin ortak noktası yani yaptıkları asıl şey; “insanları bir mal veya hizmetle buluşturmak için ortam hazırlamaktır”. Zaten bu da aşağı yukarı aracılık denen şeyin tanımı oluyor. Aracı yaptığı işten gelir elde edince adı komisyoncu oluyor. Yani yukarıdaki her meslek, iş v.s. için komisyoncu diyebilirsiniz.
Amacım kimseye ilkokul çocuğu seviyesinde bilgi vermek değil ancak bu kadar yetkin hukukçulara bile bir şeyleri anlatmanın, beyinlerdeki yaftayı kırmanın hiç kolay olmadığını gördüğüm için bu ön bilgiyi verme ihtiyacı duyuyorum. Lütfen şunu tekrarlayalım komisyonculuk suç değildir, komisyonculuk suç değildir, komisyonculuk suç değildir. Herkes içindeki yasakçı canavarı biraz olsun yatıştırabilmiştir umarım.
Anlatmak istediğim şey şu; aracılık bir çıkar karşılığı yapılsa da suç değildir. Suç, Avukatlık Kanunu m.48 de belirtilen tip aracılıktır. Yani “Avukat veya iş sahibi tarafından vadolunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar karşılığında avukata iş getirmeye aracılık edenler …” tanımında belirtilen tip aracılık.
Benim bu tartışmada gördüğüm ise; sitemizde yapacağımız işi aracılık/komisyonculuk tanımına oturtan herkesin direk olarak suç işlendiği yaftasını yapıştırmış olduğu.
Gene siz yetkin hukukçulara kanunen aslolanın serbestlik olduğunu, bir fiil kanunda AÇIKÇA yasaklanmamışsa bunun suç teşkil etmeyeceğini, ceza hukukunda yasakçılık yönünde kıyas yapılamayacağını ve son olarak “Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz” ana ilkesini hatırlatmak isterim.
Bu özetle şu anlama geliyor: Sitede yapılacak olan iş kanunen NET bir şekilde suç olarak tanımlanmamışsa ortada bir suç yoktur. Zaten bana göre baro yönetim kurulu bu isteğimize bu sebeplerle olumlu cevap verdi. İnanın ben başvuru yaparken zaten bunun suç olarak görüleceğine çok küçük bir ihtimal veriyordum hatta dilekçemde de buna benzer bir ifade yazmıştım. Çıkan sonuca da hiç şaşırmadım. Ama yorumcular arasında bu cevaba tahminimin ötesinde şaşıranlar oldu. Ayrıca yeri gelmişken belirteyim Baronun sitenin komisyon alacağı bilgisini atlamış olması mümkün değil çünkü dikkat ederseniz vatandaşlarla avukatlar arasında böylesi bir iş kurma fikrine olur vermiyor ve bunun 48. maddeye aykırı olduğunu belirtiyor. Açıktır ki vatandaşlar ile avukatlar arasında bu tür bir yapı kurulacak olsa ve bu yapı ücretsiz olsa bu durum kanunen yasak kapsamında değildir. Dolayısıyla Baro ortada bir komisyon olduğunu bildiği için diğer talebimizin suç kapsamında olacağını görüyor ve bu sebeple reddediyor.
48. maddenin ruhu avukatlarla vatandaşlar arasında oluşabilecek olan bir iş kolunun önüne geçme çabasıdır bence. Belki olaya tersinden bakarsak olay daha iyi anlaşılır. Yani bu madde olmasa idi neler olabilirdi: Reklam yasağı da olmayan bir takım şirketler türer ve vatandaşa şunu pazarlarlardı: En iyi ceza avukatları bizde. Adamı ipten alırlar. Al işte bunlar da referans dava dosyaları. En iyi icra avukatları bizde. Borçluyu deliğe girse bulur çıkarır, paranı son kuruşuna kadar alır. Reklam yasağı ile de karşılaşmayacakları için işte bu tür sakil reklamlar yapar ve vatandaşla avukat arasında duvar olurlardı. Bir süre sonra vatandaş bu tür firmalara gitmeden direk bir avukatın ofisine gitmeye çekinir hale gelirdi çünkü biz reklam yapamayız ve gelen vatandaşın gözünü aynı şekilde boyayamayız. Hatta belki bazı meslektaşlarımız gizlice bu tür firmalarla çalışır ve reklamını yaptırırlardı. Neticede reklamı kendisi yapmadığı için kendisine suç ithamında bulunulduğunda “Ben ne yapayım arkadaş, firma kendisi beni tanıtıp bana müşteri getiriyor. Benim bir dahlim yok. Üstelik yaptıkları da yasal” diyebilirdi ve hatta belki de bir süre sonra bu tür şirketlerle ya da kişilerle çalışmayan avukat “kötü avukat, iyi olsa onun tanıtımını yapan firmalar da olurdu” damgası dahi yiyebilirdi v.s. İşte bence 48. madde esas olarak bu durumu, bu ihtimalleri yasaklamaktadır.
Bizim sitemizde yapılan ise nedir lütfen iyice düşünün. İyice düşünün; 48. madde benim sistemimi mi yasaklıyor?
Yani tüm avukatların ihtiyaç duyduğu,
Vatandaşla aracılık yapmayan,
Özü mesleki bir gerekliliğin giderilmesi olan,
Kullanan iki avukata da fayda sağlayacak olan
Avukatın geliri üzerinden değil sistem her kullanıldığında sabit bir ücret alan, (Komisyonculukla taban tabana zıt bir ücretlendirmedir bu)
Kendi içinde arz yaratan ve bu şekilde bir katma değeri olan (Bu önemlidir zira sistemimiz zaten olacak bir işi ücretlendirmez, bir işin doğmasını sağlar.)
48. madde sizce gerçekten bu sistemi yasaklıyor mu?
Eğer öyleyse bana bu yasağın mantığını anlatın ama gene lütfen tevkil edilen avukatın, bile isteye üstlendiği bir işi örneğin duruşmaya girme işini zahiren, şeklen yani o duruşmaya girmiş mi girmemiş mi bilgisini denetlemenin meslek ahlakına, avukatın bağımsızlığına aykırı olduğu gibi savlarla değil. Gerçekten beni ve benim gibi düşünenleri aksine inanmaya itecek güçlü, temeli ve hayat pratiğinde karşılığı olan savlarla.
Bu mesleğin ve bu sitenin bana öğrettiği en önemli şey (hatta sanırım bir yorumcunun imzasında vardı) gerekçeli düşünüp, gerekçeli cevap vermektir. Bana yaftalarla uğraşmadan -yani bir avukat gibi-, yasakçılık refleksiyle hareket etmeden -yani bir avukat gibi-, gerekçeli ama sağlam gerekçeli olarak -yani bir avukat gibi- yanıldığım ispat edilirse ben zaten gereğini yapmakta bir an bile tereddüt etmem.
Saygılarımla,

NOT 1: Sayın Öksüz beni anlama çabasına girmiş olmanız bile bana moral veriyor. Teşekkür ederim.

NOT 2:Sayın Minerva keşke bu fiyatları vermeden önce biraz daha araştırma yapsaydınız. Küçümseyici tavrınız ve yasakçı zihniyetiniz bir yana verdiğiniz bilgiler yanlış. Sadece şu kadarını söyleyeyim benim sitemin ana sayfasında olacak grafiğin bana maliyeti bile sizin yukarıda bahsettiğiniz giderin çok ötesinde. Sayın THS adminine bu konuda danışabilirsiniz bence.