Mağdurenin ifadesi alınırken, sanığın dışarı çıkartılmasıyla annesinin(katılan sanırım) dışarı çıkarılması arasında fark vardır. CMK 200 uyarınca sanık dışarı çıkartılabilir ama annesinin dışarı çıkartılması için, somut gerekçe gösterilmesi gerekir. Öngörüyle yapılan talep reddedilecektir kanaatindeyim. Eğer mağdurenin ifadesi alınırken annesinin etkisi olduğu belli olursa, bir neden ortaya çıkarsa, o an talepte bulunmak daha doğrudur.

Duruşmanın düzenini bozmadığı sürece müdafii, dilediği soruyu sorabilir. Ancak, yanıltıcı soru sormak doğru değildir. Sebepleri:

1- Soruya itiraz edilecektir. Soruya, mahkeme başkanı(hakim) itiraz edemez. Sadece karşı yan itiraz edebilir. Hakim, itiraz geldiğinde, sorunun sorulup sorulmamasına karar verir. Bu tür yanıltıcı sorulara itiraz geldiğinde(ki gelecektir), başkan itirazı çok büyük ihtimalle kabul edecektir. Bu da sizin sorularınızı anlamsızlaştıracak, savunmanızı sekteye uğratacak, savunmanın güvenilirliğine zarar verecektir. Hatta sizi, "şimdi ne yapsam" düşüncesiyle başbaşa bırakacaktır.

2- İtiraz gelmediğini varsaysak dahi, verilebilecek cevabı önceden kestirmeniz pek mümkün değil. Mağdure "öyle bir şey demedim, öyle bir şey olmadı", derse, savunmanız büyük darbe alır. Cevabı kestirilemeyen sorular sormak doğru değildir.

Doğrudan soru yöneltme ile ilgili bilgilerde genelde şu ifade bulunur: "Yorum yaptırmayın. Cevabı evet ya da hayır olan sorular sorun". Bence, yanıltıcı sorular sorarak savunmanıza zarar vermek yerine, var olduğu ileri sürülen olayı detaylandırmaya yönelik sorular sorun. İlla ki bir yerde, önceden çocuğa söylenmemiş nokta yakalarsanız. O noktanın üzerine gittikçe de, tutarsızlıklar ortaya çıkmaya başlar.