Sayın Konuk,
boşanan eşlerin en başta gelen çekişme konularından birisi çocuklardır. Boşanma neredeyse çocukların sırtından ve çocukların zararına yürütülür.

Anne çocukların bir tarafından, baba diğer tarafından tutarak çocukları kendilerine çekmeye, çocukları kendileri elede etmeye, diğerine kaptırmamamaya çalışırlar; Olan sağından solundan çekiştirilen çocuklara olur bu arada.
Sizde de öyle olacağa benziyor ve öyle olacak ta. Kanun koyucu ve mahkemeler bunu bildikleri için, boşanma davalarında, çocukların menfaatini koruyacak ve çocukları temsil edecek bir kayyım tayin ederler. Bu durum en azından Alman mahkemeleri için söz konusu.

Sorunuza gelince:
1. Eşiniz, çocukları alırım, seni Türkiye'ye gönderirim diyebilir ve bu dediğini yapmaya da çalışır. Eşinizin bu dedikleri ne mahkemeyi bağlar ne de yabancılar dairesini. Hakim çocukların velayetinin kime verileceği konusunda karar verirken eşinizin ve sizin isteklerinize bakmaz, çocukların menfaatinin neleri gerektirdiğini inceler ve ona göre karar verir. Özellikle eşinizi madde bağımlı oluşu velayet hakkını yeterince kullanamıyacağı konusunda kuşkuların doğmasına yol açar. Mahkeme tarafından tayin edilecek kayyım veya bilirkişi eşinizin madde bağımlısı oluşunun velayete ve çocukla şahsi ilişki kurmasına engel teşkil edip etmiyeceğini araşrtırır.
2. Eşinizin ailesinin Almanya'da oluşu da çocukların ona verileceği anlamına gelmez. Eşiniz herhangi bir uyuşturucu kullanıyorsa ve bunun çocuklar için zararlı olabileceği söz konusu ise, kendisinin veya ailesinin kullanmıyor demesi yeterli değildir, gerektiğinde bunu doktor raporu ile kanıtlamak zorundadır.

Boşanma davalarında avukat zorunluluğu olduğu için zaten avukatla kendinizi temsil ettirmek zorundasınız, bu sebepten şimdiden bir avukattan yardım almanız tavsiye edilir. Geliriniz yeterli değilse, avukat ücreti devlet kasasından karşılanır. Sosyal bir kuurulştan veya kadınlar için sığınma evinden de yardım alabilirsiniz.

Saygılarımla