Mesajı Okuyun
Old 22-02-2013, 17:30   #4
av.leyla bişen

 
Varsayılan

Ø Miras bırakanlar Orhan ve Hüsniye 02.08.2006 tarihinde vefat etmiş, mirasçılarından Semih süresi içinde mirası kayıtsız şartsız 10.10.2006 tarihinde reddetmiş ve reddin tesciline karar verilmiştir. Dava, bu reddin iptali isteğine ilişkindir.Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi furüu varsa furüuna, yoksa diğer mirasçılara geçer. ( TMK. 611/1. ) Semih’in mirası reddetmesiyle onun payı altsoyuna geçmiştir. Reddin iptali, bunların mirasçılık hakların etkileyecektir. O halde Semih’in altsoyu olan Mustafa Orhan ve Kemal davaya dahil edilmeden gösterdikleri takdirde delilleri toplanmadan eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır (2. HD. 5.5.2008, 19803/6392).

II. Ret hakkının düşmesi

MADDE 610- Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.

Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez.

Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebri icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.

YARGI KARARLARI

Ø Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Mirasçılar zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilirler. Terekenin hükmen reddi isteğinde görevin genel hükümlere ve değer esasına göre tespit edilmesi, davanın da alacaklı hasım gösterilerek açılması gerekmektedir (2. HD. 12.11.2003).