20-02-2013, 16:16
|
#2
|
|
Sn. Avmavi,
Bilindiği üzere işçinin fazla çalışma ücreti, ücret ile ilgili hükümlere tabidir. Yerleşik Yargıtay kararları da fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi durumda ücrete dair hükümlerin genel olarak uygulanacağını öngörüyor.
4857 sayılı iş kanunun ücret ile ilgili hükümleri göz önüne alındığında; fazla çalışma ücreti ödenemeyen işçi, madde 34'e göre iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilecek ya da 24-II e fıkrasına göre "İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse" iş akdini haklı nedenle feshedebilecektir. Anlaşıldığı üzere fazla çalışma ücreti ödenmeyen işçi, iş akdini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı ile birlikte fazla çalışma ücretlerini talep edebilecektir.
Ancak çalışırken işverene karşı fazla çalışma ücreti talebi ile dava açmak uygulamada görülmeyen bir durumdur. Çünkü böyle bir durumun işverence iş akdinin feshine yol açacağı aşikardır. Ancak, işçinin elinde zaten haklı nedenle fesih hakkı bulunmakta iken, bu yola başvurması pek de olası değil.
Yine de basit hukuk mantığı içerisinde düşünülüğünde;
İş kanuna göre ücretin 20 gün içerisinde ödenmesi gerekmektedir. Eğer işveren mücbir bir neden dışında, bu yirmi günlük sürede ödemeyi yapmamışsa, ortada muaccel hale gelmiş bir borç bulunmaktadır ki, alacaklı işbu talebini ileri sürebilecektir. Ancak dikkat edilmesi gereken diğer bit nokta, işveren aleyhine dava ya da takip açmanın bir fesih nedeni sayılması durumudur. Böyle bir durum iş kanunu 25. maddede yazılı işverenin haklı nedenle fesih hakkını oluşturabilecek bir neden olmamakla birlikte, yine de ilgili Yargıtay kararlarının incelenmesi gerektiği kanaatindeyim.
Ayrıca davada fazla çalışma yaptığının ispatının davacı işçiye, fazla çalışma ücretinin ödendiğine dair ispat yükünün de davalı işveren de bulundğunu da hatırlatalım. Ki bu sorun açılan davada, çalışmaya devam ediyor olduğuna göre ücretlerini almaktadır yönünde bir karineye de yol açabilir.
Saygılarımla...[/i][/i]
|