| 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        2. temyizde sadece maktu temyiz yoluna başvuru harcını yatırmanız gerektiğini düşünüyorum. 2. temyizde dava değeri yok, temyiz etme reddi kararını temyiz ediyorsunuz.
         | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
bir örnek ile izah 
önce kısa karar 
   T.C. BURSA 1. İŞ MAHKEMESİ    Esas No :    2011/345 Esas   
 
 
 
 
 
   ESAS NO    :    2011/345                                                                                                                                           DURUŞMA TUTANAĞI   
 
 
 
   CELSE TARİHİ    :    31/05/2012   
 
   Belli gün ve saatte duruşmaya mahsus salonda celse açıldı.   
   Davacı vekili av. Ceyhun Doğan Küçükçil ile Davalı Sgk vekili av. Emel Coşkun geldi. Açık duruşmaya devam edildi.   
   Dosyanın bilirkişiden döndüğü görüldü.Rapor elden bir suret taraflara verildi.   
   Rapora karşı    
   Davacı vekilinden soruldu: Talebimize uygundur, davamızın kabulüne karar verilsin dedi.   
   Davalı vekilinden soruldu: raporu kabul etmiyoruz, davamızın reddine karar verilsin dedi.    
   Dosya incelendi. Duruşmaya son verildi.     
   G.D:      
   Davanın kabulüne;   
   Davacının 01/05/1995-26/11/2010 tarihleri arasında Tarım Bağkur sigortalısı olduğunun tespitine,   
   Dair 8 gün içinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar taraf  vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunarak usulen tefhim olundu.      31/05/2012          09:46:54      
 
   KATİP   146186                                                                                                                                                                                                                     HAKİM 29239 
şimdi gerekçeli karar 
T   .C.    
 
 
 
 
 
 
        DAVA    :       Bağ-Kur Sigortalılığının Tespiti   
 
 
   KARAR TARİHİ    :    31/05/2012   
 
 
       Davacı tarafından davalı kurum aleyhine açılan bu davanın yapılan açık yargılaması sonunda dosya tetkik edilerek ;     
         GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ   :   Davacı vekili dava dilekçesi ile ; Karacabey Akhisar köyünde ya
....
...
..
        Gerekçe     :    Dönemde Tarımsal faaliyette bulunduğu anlaşılan davacıdan Bağ-kur  primlerinin kesildiğinin anlaşılmasına karşın kurum tarafından tescil  işlemlerinin  süresinde yapılmadığı ve daha sonra davacı talebini aile  reisi olma şartı yerine getirilmediği gerekçesiyle  red eden kurum  işlemi “ Tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar Sosyal Sigortalar  Kanunu”daki ilişkin düzenlemelerle örtüşmediğinden savunmaya itibar  edilmeksizin mevcut belgeler doğrultusunda davanın  kabulüne karar  verilmesi gerektiği sonucuna varılmakla ;    
         H    Ü     K    Ü    M    :    Yukarıdaki  izah ve gerekçeye göre ;  davanın  kabulü ile;    
       1 –Davacının 01/05/1995-26/11/2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine,    
       2 –Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,  peşin alınan harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya  iadesine,   
       3- Davacının sarfettiği harç hariç davetiye, müzekkere, tanık talimat ve  bilirkişi ücretinden oluşan toplam 329,00 TL yargılama giderinin davalı  kurumdan  alınarak davacıya ödenmesine,    
       4- Davacı vekili için takdir edilen ve karar tarihinde yürürlükte olan  Av.Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1200,00  TL. maktu  vekalet  ücretinin davalı kurumdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,        
       Dair 8 gün içinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar taraf  vekillerinin  yüzlerine karşı açıkça okunarak usulen tefhim olundu.  31.05.2012   
TEMYİZ DİLEKÇEM 
YARGITAY ( ) HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA 
SUNULMAK ÜZERE
TEMYİZ EDEN 
D. KONUSU        : Kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki nedeni ile öncelikle düzelterek onama aksi halde     Yerel Mahkeme Kararının BOZULMASI talebimizidir.
GEREKÇELİ KARARI
TEBELLÜĞ TARİHİ : 25/07/2012 
AÇIKLAMA        : 
    03/06/2011 Tarihli dava dilekçemiz ile birlikte müvekkilin 01/05/1995 tarihi ile 26/11/2010 tarihleri arasında tarım bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitini ve ayrıca 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanundan müvekkilin yararlandırılma hakkının saklı tutulmasını talep etmiştik. 
    Sayın yerel mahkeme 31/05/2012 tarihli celsede verdiği kısa karar ile; 
    Davanın KUBULÜNE  demiştir. 
    Ancak 25/07/2012 tarihinde muttali olduğumuz gerekçeli kararda ise 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanundan müvekkilin yararlandırılma hakkının saklı tutulmasına ilişkin talebimize yönelik bir açıklama yapılmamıştır. 
    Yüksek Mahkemenin yerleşik uygulaması kasa karar ile gerekçeli kararın çelişki içermemesi yönündedir. 
    Asıl olan Kısa Karardır. 
    Kısa kararda yerel mahkeme Davanın KABULÜNE demekle tüm taleplerimizi kabul etmiş iken gerekçeli kararda müvekkilin mağduriyetinin bir başka yönü olan 6111 sayılı yasa yönündeki talebimize ilişkin gerekçe ve açıklama bulunmayışı kısa karar ile gerekçeli kararı çelişir  hale getirmiştir. Bu nedenle müvekkilin her ne kadar sigortalılık süresi tespit edilmiş ise de kurumun haksız reddi nedeni ile müvekkilin yararlanamadığı 6111 sayılı yasaya ilişkin hakları belirsiz kalmıştır. Bu nedenle oluşan belirsizlik karşısında müvekkilin mağduriyeti devam etmektedir. 
    6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ve Diğer Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanundan müvekkilin yararlandırılma hakkının saklı tutulması hususundaki talebimiz hakkında kısa karar ile birlikte KABUL hükmü verilmiş iken ilgili talep ile alakalı olarak gerekçeli kararda hüküm bulunmaması ÇELİŞKİLİ olup bu husus tarafımıza kararı temyiz etme zorunluluğu getirmiştir. 
SONUÇ    : Yukarıda izah ettiğimiz nedenler ile dairenizin resen nazara alacağı nedenler ile yerel mahkeme kararının temyizen incelenmesi ile Usul ekonomisi gözetilerek kararın talebimiz gibi düzeltilerek onanmasına aksi halde kısa karar – gerekçeli hüküm arasındaki mevcut çelişki nedeni ile BOZULMASINA karar verilmesini saygı ile müvekkil adına vekaleten arz ve talep ederiz. 30/07/2012
DAVACI VEKİL 
AV. C. DOĞAN KÜÇÜKÇİL 
VE YARGITAY KARARI 
 
 
 
 
   ESAS NO    :       2012/19259    
   KARAR NO    :    2012/22062      Y A R G I T A Y   İ L A M I      
 
 
   MAHKEMESİ    :    Bursa 1. İş Mahkemesi   
 
 
   NUMARASI    :    2011/345-2012/289   
 
 
   Davacı,  01/05/1995-26/11/2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine  karar verilmesini istemiştir.   
   Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.   
   Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin  süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi Seda Tümer Hüsamoğlu   tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin  gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.   
 
                                                      K A R A R      
 
   1-Davacının temyizi yönünden;   
   Hüküm İş Mahkemesinden verilmiştir.5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun  8.maddesi hükmüne göre ise İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai  kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.   
   Olayda hüküm 31/05/2012 tarihinde temyiz edenin yüzüne karşı tefhim  edilmiş temyiz ise 30/07/2012 tarihinde vukubulmuştur. Şu duruma göre  davada 8 günlük temyiz süresi fazlası ile geçmiştir.   
   O halde 01/06/1990 tarih ve 1989/3 Esas 1990 Karar sayılı Yargıtay  İçtihadı Birleştirme kararı da gözönünde tutularak davacının temyiz  dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE,    
   2-Davalı Kurum vekilinin temyiz istemine gelince;   
   Davacı, 2926 Sayılı Yasaya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitin
  SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle    BOZULMASINA,    temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine       04/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.    
   
BOZMA KURUM VEKİLİNİN İTİRAZI NAZARA ALINARAK VERİLDİ.