1-10 yıllık zaman aşımı söz konusudur fakat;
Haksız fiil sona erdiği halde zarar devam etmekte ve sonuçları belirsiz bulunmakta ise; bir diğer deyişle zararın kapsamını belirleyecek husus gelişmekte olan bir durum ise; bir yıllık zaman aşımı süresi işlemez.
Bu duruma örnek olarak haksız fiil nedeniyle bir şeyin kiraya verilememesi veya işletilememesi neticesinde
uğranılan kar mahrumiyeti, vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zararlar verilebilir.
Nitekim sürekli olarak sakat kalmış olmaktan dolayı yoksun kalınacak kazançlardan ibaret zarar iddialarında; bir yıllık sürenin başlangıcı zarar görenin kendisinin sakat kaldığını öğrendiği tarih olan kesin
raporu öğrendiği tarihtir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21.02.1994
tarihli, E. 1993/6410, K. 1994/1301 sayılı kararında da; “tren kazasında
davacının yaralandığı tarih 05.01.1979 olup, kesin sakatlık derecesi 25.11.1992
tarihli raporla belli olmuş; bu tarihten sonra açılan tazminat davasında henüz
zamanaşımının dolmadığı” sonucuna varılmıştır.
http://portal.ubap.org.tr/App_Themes...008-74-387.pdf
Sizin olayınızda da benzer bir haksız fiil olduğunu düşünüyor ve 1 yıllık zamanaşımı süresinin hala geçmediğini düşünüyorum...