Mesajı Okuyun
Old 01-02-2013, 10:22   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan baruter
Ben karara itiraz etmeden ilamsız takip yaptım. Ödeme tarihinden itibaren yasal faiz de talep ettim. Kurum asıl alacak dışında yürütülmüş faize itiraz etti.

Bunun üzerine adli yargı yerinde itirazın iptali davası açtım ve bu şekilde faizi tahsil ettim.
Sayın baruter

Ben bu yolun hukuka aykırı olduğu kanısındayım.

Faiz ödenmemesi idari bir işlemdir. İdari işlemler nedeniyle hakları ihlal olan kişiler haklarını ancak ve ancak idari yargı yoluyla arayabilirler. (İYUK m.12) Yargı yolu kamu düzenindendir ve resen göz önünde tutulur.

Bu nedenle faiz alacağı için yapılacak yargılama, ilamsız takip ve itirazın iptali davası ile adli yargı yoluna taşınamaz.

İade edilmesi istenen ceza miktarının ve hesaplanacak faiz miktarının nisbi harcı yatırılarak idari dava konusu yapılması gerekir.

Bu dava sonucunda hükmedilen miktarın idareden nasıl tahsil edileceği ise İYUK 28.maddesinde yazmaktadır. Hükmedilen miktar için, hemen ve doğrudan icra takibi açılamaz. Önce 30 gün içinde ödenmesi için idareye banka hesap numarası bildirilmesi gerekir. Hükmedilen miktar bu süre içinde ödenmezse icra takibi açılabilir.

Ortada hükmedilen miktar bile yokken ilamsız takip yoluyla davayı adli yargının önüne götürmek İYUK'un 12. ve 28.maddelerini yok saymak anlamına gelir.

Siz avukat olarak müvekkiliniz indinde başarılı olmuşsunuz. Kutlarım. Ama sizin başarınız görevsizlik kararı vermeyen adli yargının başarısızlığından kaynaklanmaktadır.

Adli yargıyı bu başarısızlığa iten Uyuşmazlık Mahkemesinin eski kararlarıdır: Uyuşmazlık Mahkemesinin "Açılan icra takiplerine itiraz halinde, itirazın iptali konusunda adli yargıyı görevli kılan" kararları bulunmaktadır. Ancak bu kararlar özel hukuk alacakları içindir ve İYUK'un 28.maddesinin değişikliğe uğradığı 2.7.2012 tarihinden önceki eski kararlardır.

Saygılarımla