Mesajı Okuyun
Old 29-01-2013, 18:03   #2
detay82

 
Varsayılan

Savcılığın bu yöndeki kararı, ceza zamanaşımından faydalanmanıza engel olmayacaktır.

Aşağıda konu ile ilgili detaylı açıklamanın bulunduğu bir Yargıtay kararı sunuyorum.

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/1183
Karar: 2004/7711
Karar Tarihi: 14.06.2004










ÖZET: Dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece;cumhuriyet savcılığının koğuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı dahi, bağlayıcı ve etken değildir. Ceza mahkemesince, suç öğelerinin oluşmadığı nedeniyle beraat kararı verilmesi hali dışında; eylemin suç oluşturup oluşturmadığının, hukuk yargıcı tarafından değerlendirilip saptanması gerekir.

(818 S. K. m. 53, 60/2) (765 S. K. m. 102/4)




Dava: Davacı N. Halıcı vekili Avukat T. Aktaş tarafından, davalılar H. Gaz. Mat. A.Ş vd. aleyhine 29/07/2003 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen 18/11/2003 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının davalılardan G. Gazetesi'ne ve imtiyaz sahibi M. A. Yalçındağ'a yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının, diğer davalı U. Sarı'ya yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, yayın yolu ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz olunmuştur.

Davaya konu edilen yayında, başlığı altında:

<Cep telefonuyla tele-aşk yaparak kuyumcunun dikkatini dağıtıp, 7, 5 milyarlık bilezik çalan iki kadın soyguncu yakalandı.

Erzurum'da K. Alcan (41), Taşmağazalar Semti'nde girdiği kuyumcuda soygun için fırsat kollarken, arkadaşı M. Yıldız, erkek arkadaşı A. Dinç'in kullandığı otomobilden cep telefonuyla kuyumcu N. Halıcı'yı telefonla arayıp a başladı. Y., arkadaşı Alcan altınları alana kadar konuşmasını uzattı.

Kısa süre sonra bileziklerin kaybolduğunu fark eden kuyumcu, polisi arayarak yardım istedi. şebekesinin peşine düşen polis, kent çıkışlarını kontrol altına aldırdı. Soyguncular, Ilıca yakınlarında yakalandı. Aramada, iki kadının külotlarından 7, 5 milyar lira değerinde altın bilezik çıktı.

Kars ve Ağrı'da kuyumcuları soyduktan sonra Erzurum'a gelen çetesi son işinde yakalandı. 23 yaşındaki M. Yıldız cep telefonuyla, yaparken, arkadaşı K. Alcan, bilezikleri çalıyordu.> biçiminde haber yapılmıştır.

Mahkemece, yayın tarihinden itibaren BK.m.60/1'de ön görülen bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


BK.m.60/2 uyarınca, aynı zamanda suç niteliği taşıyan haksız eylem bakımından, ceza yasalarında ön görülen dava zamanaşımı süresi BK.m.60/1'de düzenlenen sürelerden daha uzun ise; ceza davası zamanaşımı süresinin göz önünde tutulması gerekir. Madde hükmünün uygulanabilmesi için, ceza davası açılmış bulunması gerekmediği gibi; mahkumiyet karar verilmiş olması da koşul değildir. Bu anlamda, cumhuriyet savcılığının koğuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararı dahi, bağlayıcı ve etken değildir.







Ceza mahkemesince, suç öğelerinin oluşmadığı nedeniyle beraat kararı verilmesi hali dışında; eylemin suç oluşturup oluşturmadığının, hukuk yargıcı tarafından değerlendirilip saptanması gerekir. Davaya konu yayın ile ilgili olarak bir ceza soruşturması veya kararı bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, yayının aynı zamanda suç niteliğini taşıyıp taşımadığının mahkemece belirlenmesi gerekmektedir. Davacı, hakkında yapılan haber ile cep telefonu ile tele-aşk yapan ve bu nedenle dikkati dağıtılan bir kimse olarak gösterilmiştir. Ortalama değer yargıları göz önünde bulundurulduğunda, bu tür bir ilişkiye açık biri olarak gösterilmiştir. Yazıda, yer ve zaman ile kişi unsurları da yer almaktadır. Şu durumda yazı, aynı zamanda TCK.m.480'de düzenlenen ve ceza yaptırımına bağlanan hakaret suçunun da konusunu oluşturmaktadır. Bu eylemin, TCK.m.102/4'de düzenlenen ceza davası zamanaşımı süresi ise 5 yıldır. O halde, yazı nedeniyle sorumlu müdür sıfatını taşıyan davalı U. Sarı yönünden BK.m.60/2 uyarınca uzamış ceza davası zamanaşımı süresi söz konusudur. Karar, bu bakımdan doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda 2 nolu bentte gösterilen nedenle davalılardan U. Sarı aleyhine BOZULMASINA, diğer davalılara yönelik temyiz itirazlarının 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve bu davalılara yönelik hükmün onanmasına ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14.06.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.












Saygılarımla.