Mesajı Okuyun
Old 29-01-2013, 13:01   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1993/13-131
Karar: 1993/479
Karar Tarihi: 23.06.1993


KİRA SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ DAVASI - BOŞ SÖZLEŞMENİN HİLE İLE ANLAŞMAYA AYKIRI DOLDURULDUĞU İDDİASI - HİLE İDDİASININ YOKLUĞU - YAZILI DELİLLE İSPAT ZORUNLULUĞU - YEMİN

ÖZET: Davacılar güven altında verilen imzalı boş sözleşmenin hile ile anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia etmişlerdir. Burada, hileden değil, güvenilerek verilen beyaza imzalı kağıdın sözleşmeye aykırı doldurulduğundan söz edilebilir. Davacı belgenin elinden hile ile alındığını iddia etmediğine göre belgenin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı delil ile ispat edebilir. Davacılar iddialarını yasal delillerle isbat edemedikleri açıktır. Ne var ki davacılara dava dilekçelerindeki vs. delil sözleriyle yemin deliline de dayanmış olduklarından yemin hakları hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(818 S. K. m. 1) (1086 S. K. m. 344, 347)

Taraflar arasındaki "kira sözleşmesinin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Afyon 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.3.1992 gün ve 1991/99 E-1992/204 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18.6.1992 gün ve 1992/4710-5438 sayılı ilamı:

(.. Davacılar güven altında verilen imzalı boş sözleşmenin hile ile anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia etmişlerdir. Burada, hileden değil, güvenilerek verilen beyaza imzalı kağıdın sözleşmeye aykırı doldurulduğundan söz edilebilir. Davacı belgenin elinden hile ile alındığını iddia etmediğine göre belgenin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı delil ile ispat edebilir. Davacılar iddialarını yasal delillerle isbat edemedikleri açıktır. Ne var ki davacılara dava dilekçelerindeki vs. delil sözleriyle yemin deliline de dayanmış olduklarından yemin hakları hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden sözleşmenin iptaline karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır.

Öte yandan, davacı Mustafa Dura ile olan sözleşmenin feshedildiği ve 1990-1991 dönemi kirasının ödendiği de aynı şekilde yazılı delille kanıtlanamamıştır. Bu iddialar yönünden de az yukarıda açıklanan gerekçe altında davacıların yemin haklarına göre işlem yapılması gerekir. Mahkemece hukuki nitelendirmede ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi yanlıştır..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 23.,6.1993 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı