| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				Metronun Sahipleri
			 
			 
			
		
		
		
		(17 Nisan 1935'te Moskova'lı İşçilerin Büyük Metroya Sahip Oluşları) 
 
Duyduk Ki:  
Seksen Bin İşçi Yapmış Metroyu,  
Birçoğu Günlük İşlerinden Sonra, 
Çoğunlukla Geceleri Sabahlara Dek. 
 
O Yıl Boyunca Hep Delikanlıların Ve Kızların  
Güle Oynaya Tünellerden Çıktıkları  
Görülürmüş 
 
Harca Batmış Ter İçindeki İş Giysilerini  
Göstererek Gururla. 
 
Aşılmış Bütün Engeller 
Yeraltı Suları, Çok Katlı Yapıların Basıncı, 
Dayanıksız Büyük Toprak Yığınları. 
 
Süslemek İçin Kaçınılmamış Hiçbir Çabadan, 
En İyi Mermer Getirilmiş Uzaklardan,  
En Güzel Ağaçlar İşlenmiş Özene Bezene. 
 
Güzelim Vagonlar Adeta Çıt Çıkarmadan 
Kaymaya Başlamışlar 
Gün Gibi Aydınlık Tünellerde: 
Titiz Müşteriler İçin Her Şeyin En İyisi. 
 
Şimdi, Demiryolu En Üstün Planlara Uyularak Yapıldıktan 
Sonra 
Sahipleri Geldi Onu Görmeye Ve Binmeye. 
O İnsanlardı Onlar, Onu Yapanlardı. 
Binlercesi Oradaydı, Dolaşıyorlar 
Ve İnceliyorlardı Dev İstasyonları. 
Trenlerle Büyük Kalabalıklar Geçiyordu Bu Ara, 
Yüzleri İstasyonlara Dönük 
 
Erkekler, Kadınlar, Çocuklar Ve Kır Sakallılar 
Sevinçten Pırıl Pırıldı Yüzleri, Tiyatrodaymışlar Gibi, 
Çünkü Farklı Yapılmıştı İstasyonların Hepsi, 
Hepsi Başka Taştan, Başka Biçimde; 
Işık Da Her Seferinde Geliyordu Başka Kaynaktan. 
Sevinçli Bir İtiş Kakışla Arkaya İtiliyordu Her Trene Binen, 
Çünkü İstasyonlar En İyi 
Görülebiliyordu Önceki Yerlerden. 
Çocuklar Yukarı Kaldırılıyordu Her İstasyonda. 
 
Yolcular Her Fırsatta Dışarı Taşıp 
Sevinçli Bir Titizlikle İnceliyorlardı Bitirilen İşi, 
Sütunları Elliyorlar Ve Parlaklıklarına Bakıyorlardı, 
Ayak Burunlarını Sürtüyorlardı Taş Döşemeye 
Anlamak İçin Taşların Düzgünce Yerlerine Oturup 
Oturmadığını 
 
Sonra Vagonlara Doluşup Yeniden 
Duvar Kaplamalarını İnceleyip Parmaklarını Sürüyorlardı 
Camlara. 
 
Erkekler Ve Kadınlar İşaret Ediyorlardı Durmadan- 
Doğru Olup Olmadığında Biraz Duraksayarak- 
Çalıştıkları Yerleri: 
 
Ellerinin İzini Taşıyordu Taşlar. 
Her Yüz Görülebiliyordu Açıkça, 
Çünkü Çok Işık Vardı, 
Lamba Çoktu, Gördüğüm Herhangi Bir Demiryolundan 
Çok Daha Fazla. 
Tüneller De Apaydınlıktı, 
Karanlıkta Kalmamıştı Emeğin Bir Karışı Bile. 
 
Ve Tek Bir Yıl İçinde Yapılmıştı Tüm Bunlar, 
Ve Dünyada Başka Hiçbir Demiryolu Yapımında 
Bu Kadar Çok İşçi Çalışmamıştı. 
 
Ve Dünyada Başka Hiçbir Demiryolunun Bu Kadar Çok 
Sahibi Olmamıştı 
Çünkü Bu Yapı Harikası, Bunca Kentte Bunca Zamandır 
Kendinden Önceki Hiçbir Yapının Görmediği Şeyi Gördü: 
Yapının İşçileriydi Yapının Sahipleri. 
 
Söz: Bertholt Brecht 
Müzik: Bahadır Sade 
Yorumlayan: Grup Günola 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |