Mesajı Okuyun
Old 24-01-2013, 17:46   #15
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
...hacim büyütme, duvar ekleme, duvar yıkma, balkon kapatma gibi tadilatları beraatle sonuçlandırdılar...

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 08.02.2010 T., E: 2008/7912, K: 2010/1544: "...sanığın soruşturma evresindeki ifadesinde "2005 yılında, evinin üstünde bir kat daha yapıp, üzerini çatı ile kapattığını" söylemesi ve bilirkişi raporunda da "tutanak tarihinden sonra davaya konu teras katın sıvası yapılıp, pencerelerinin takıldığı, teras katın 2005 yılı mart-nisan aylarında yapıldığının" açıklanması karşısında, davaya konu teras katın "bina" niteliğinde ve yapımının ruhsata tabi olduğu gözetilmeden ... yasal olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı..."

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 01.06.2011 T., E: 2009/3046, K: 2011/7468: "... 5237 sayılı TCY'nin 184/1. maddesinde yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişinin eyleminin suç sayılması karşısında bina balkonunun alüminyum doğrama ve cam ile kapatılmasının anılan maddede öngörülen ruhsatsız veya ruhsata aykırı bina yapmak suretiyle imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden ..."

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 28.03.2012 T., E: 2010/9713, K: 2012/7321:"... Sanık hakkında her ne kadar kiracı sıfatı ile bulunduğu ... adresindeki işyerine ruhsat ve eklerine aykırı olarak asma kat inşa ettiğinden bahisle ...kamu davası açılmış ise de, ... sanık tarafından kiracı sıfatı ile kullanılan dükkan içerisinde bulunan asma katın arka yola bakan galeri boşluğuna ilave döşeme yapılarak asma kat alanına dahil edilmiş, ancak yapılan işlemlerin hepsinin daha önce mevcut dükkan alanı içerisinde yapıldığı, bu büyütmenin bina dışına taşmadığı ve diğer ana yapının ortak yerler kapsamına giren bölümlerine tecavüz etmediği, bağımsız bölüm hacmi içinde bir değişiklik yapıldığı ve bağımsız bölümün dış noktaları olan hacminin dışına bir taşma yapılmadığı, yapılan bölümlerin bu hali ile imar mevzuatına aykırı ise de, TCK. nun 184. maddesinde belirlenen bina vasfında kabul edilemeyeceği, TCK. nun 184. maddesinde söz konusu yapılan ruhsatsız bölümün bina vasfında bulunması gerektiği suçun unsuru olarak kabul edilmiştir. Mevcut bina içerisinde herhangi bir taşma olmaksızın binanın bölümleri ayrılarak bina vasfını taşımayan değişiklikler yapılmasının bu yasa maddesi kapsamında kabul edilmesinin mümkün görülmediği anlaşılmakla, sanığın müsnet suçtan beraatine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenler İle;
Sanık hakkında her ne kadar imar kirliliğine neden olmak suçu nedeni ile cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de, sanığa isnat edilen suçun unsurları itibari ile oluşmadığı anlaşılmakla,..."

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
... Hatta bazı mahkemeler kaba inşaatı bitmiş binaları bile içinde henüz oturulmadığından binadan saymadılar. Beraat kararları temyiz edildi...

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 25.10.2011 T., E: 2009/15716, K: 2011/18169: "...Ceza Kanunları’nın kapsamı, yasa metni yanında metin başlığı, gerekçe, ve maddenin uygulanmasındaki ilgili mevzuatla da belirlenir, ve TCK 184. maddesinin başlığının "imar kirliliğine sebep olma .." biçiminde olması, maddenin gerekçe kısmında belirtildiği üzere "...imar mevzuatında belirlenen usul ve koşullara aykırı inşaa faaliyetinde bulunmak suç olarak tanımlanmıştır..." denmesi, İmar Yasası’nın 32. maddesinin "...ruhsat alınmadan yapıya başlanması...ruhsata aykırı yapıları..." da kapsadığı gözetilip somut olayda ruhsata aykırı olarak 1. katın kaba inşaatı yapılırken zabıt tutulduğunun oluşa uygun kabulü karşısında, TCK 184/1. maddesiyle hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, madde metnindeki "bina" tanımını sözel anlamda dar yorumlayıp "...dava konusu 1. katın bina niteliğini kazanmadığı yapı niteliğinde bulunduğu ... yasa metninde yapının cezalandırıldığına ilişkin bir hüküm bulunmaması..." biçiminde yasaya aykırı gerekçeyle karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve katılan Konak Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden ..."

ve önce:

Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 27.10.2009 T., E: 2008/2606, K: 2009/17255: "...Bilirkişi tarafından ibraz edilen raporda; suça konu yerin belediye mücavir alan içerisinde kaldığının belirtilmesi ve 3194 sayılı İmar Yasası'nın 5. maddesinde mücavir alanın; “... imar mevzuatı bakımından belediyelerin kontrol ve mesuliyeti altına verilmiş olan alanlardır.” şeklinde tanımlanması karşısında, mücavir alanlardaki binaların ruhsatsız yapılmasının suç olduğu, yapı ruhsatiyesi alınmadan bina yapımına başlanmakla imar kirliliğine neden olma suçunun da tamamlandığı gözetilerek, sanığın ruhsatsız bina yapmak suretiyle imar kirliliğine neden olma suçundan hükümlülüğü yerine, su basmanı seviyesindeki yapının bina olmadığı biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı..."

ve sonra:
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 06.06.2011 T., E: 2009/8724, K: 2011/7697: "...5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 184. maddesi ile ...yalnızca belediye sınırları veya özel imar rejimine tabi yerler içerisindeki ruhsatsız veya ruhsata aykırı bina yapılması eylemlerini suç olarak düzenlediğinin anlaşılmasına ve mücavir alandaki kendi taşınmazı üzerinde ruhsatsız bina yapma eyleminin TCY’nın 184/1. maddesindeki suçu oluşturmayacağının anlaşılmasına karşın..."

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Kanunun lafzi yorumu da, gai yorumu da bizi kanunda BİNA diye ifade edilen şeyin İNŞAAT olduğu gerçeğine götürmekte...Maddenin yorumundan böyle bir sonuç çıkmamalı. Madde başlığı ‘imar kirliliği’ olduğuna göre imar kanununa aykırı olan her inşaat madde kapsamında düşünülmelidir...


Saygılar...